Millet ittifakı şemsiyesi altında kurulan 6’lı masada kimler olduğunu saymama gerek yok herhalde. Yeniden de hatırlatayım…
Saadet var, Deva var, Gelecek var, DP var ve DÜZGÜN Parti ile CHP var. Partilerin genel liderleri beş kere bir ortaya geldi, yuvarlak masalarda buluştu, altıncısı ağustos ayının sonunda.
Soru değerli 6’lı masa ağustos sonunda adayını açıklayıp büyük seçim kampanyasını başlatmalı mı yoksa seçim takviminin başlamasını beklemeli mi?
AKP Genel Lideri Erdoğan hadi rakibimi açıklayın diye bastırıyor. Adayınız yıpranır, korkuyor musunuz diye tahrik ediyor…
Saray’ın ricası yahut talimatlı olduğu muhakkak kimi müellifler gün çok bu sıkıntıyı ele alıyor…
İktidar cenahı; önderinden vekiline, bürokrat bakanından üst seviye devlet memuruna, TV yorumcusundan anketçisine, müellifinden çizerine kadar tıpkı türküyü söylüyor.
Hadi açıkla haydi açıkla…
Onların niyetleri belli…
Fakat… Muhalefet cephesinde de düzgün niyetli misal tartışmalar yaşanıyor. Kimi, zamanı geldi muhalefet adayını açıklasın o aday da takımlarını ilan etsin, Türkiye’yi bu bataktan nasıl kurtaracağını açıklasın. Gerekirse köy köy gezerek anlatsın istiyor. Millete inanç versin
İstiyor…
Ve ekliyorlar; bırakın ilkeyi, bırakın parlamenter sistemi anlatmayı, bırakın kuracağınız nizamı izah etmeyi. Birinci sorununuz seçimi alacak adayı vakit geçirmeden çıkarmak olmalıdır. Birinci sorununuz Cumhurbaşkanlığını almak olmalıdır. Gerisi zati gelir.
Bu görüşe karşı çıkanlar da var. Mesela; 6’lı masanın önderleri farklı düşünüyor. Onlar adaylarının açıklandığı gün sıkıntının iki aday ortasına sıkışacağından kaygı ediyor.
O bunu dedi, öteki bunu dedi itişmesine dönüşeceğinden korkuyorlar.
Oysa; başımıza gelen bu büyük felaketin, yüzde yüzü aşan enflasyonun, dünyadaki sıfır prestijin, yabancı yatırımcı gelmemesinin, doların 17 liraya çıkmasının, bu sebeple insanımızın yurt dışına çıkamamasının, bilim insanlarımızın bile seminerlere katılamamasının, Avrupa’da eğitim almanın hayal olduğunun müsebbibi bu rejimdir.
Fakirleşmelerinin birinci nedeni budur…
Tek adam yönetimidir.
Anladığım kadarıyla 6’lı masa evvel halka bunu anlatmalıyız, halkın bunu durumu anlamasını sağlamalıyız diyor.
Ve bu sebepten aday çıkarmayı ikinci plana atıyorlar. Erdoğan’ın karşısına şimdiden aday çıkartırsak sen mi daha düzgün yönetirsin ben mi daha yönetirim yarışına dönüşür. İş çığırından çıkar. Ali gitsin Veli gelsin sıkıntısına dönüşür…
Oysa bu rejim meselesi…
Oysa oylayacağımız rejim…
Oysa oylayacağımız çocuklarımızın geleceği…
Çünkü diyorlar; yoksulluğumuzun nedeni MHP Önderi Bahçeli’nin fikir babalığı yaptığı dünyada örneği olmayan rejimdir.
Şunu da unutmamak gerek. Bu rejimin alt yapısını FETÖ’cü alçak darbeciler hazırladı.
Onlar sayesinde ‘tek adam rejimi ülkeyi felakete sürükler’ diyen Bahçeli fikir değiştirdi.
Onlar sayesinde inanılmaz hal idaresi günlerinde referandum oldu.
Yeniden demokratik tertibi kurmanın zamanıdır. FETÖ’cülerin yıktığı devlet yapısını, kurumları, yargıyı tekrar inşa etme zamanıdır… Muhalefetin halka evvel bunu anlatmamız lazım…
Aday kolay iş…
Muhalefet bu türlü düşünüyor. Ben de tıpkı görüşteyim.
Muhalefet bütün aktörleriyle, bütün birikimiyle, bütün varlığıyla, bütün bedelleriyle alana çıkmalı maçı penaltıya bile bırakmamalı.
Millet ittifakı şemsiyesi altında kurulan 6’lı masada kimler olduğunu saymama gerek yok herhalde. Yeniden de hatırlatayım…
Saadet var, Deva var, Gelecek var, DP var ve DÜZGÜN Parti ile CHP var. Partilerin genel liderleri beş kere bir ortaya geldi, yuvarlak masalarda buluştu, altıncısı ağustos ayının sonunda.
Soru değerli 6’lı masa ağustos sonunda adayını açıklayıp büyük seçim kampanyasını başlatmalı mı yoksa seçim takviminin başlamasını beklemeli mi?
AKP Genel Lideri Erdoğan hadi rakibimi açıklayın diye bastırıyor. Adayınız yıpranır, korkuyor musunuz diye tahrik ediyor…
Saray’ın ricası yahut talimatlı olduğu muhakkak kimi müellifler gün çok bu sıkıntıyı ele alıyor…
İktidar cenahı; önderinden vekiline, bürokrat bakanından üst seviye devlet memuruna, TV yorumcusundan anketçisine, müellifinden çizerine kadar tıpkı türküyü söylüyor.
Hadi açıkla haydi açıkla…
Onların niyetleri belli…
Fakat… Muhalefet cephesinde de düzgün niyetli misal tartışmalar yaşanıyor. Kimi, zamanı geldi muhalefet adayını açıklasın o aday da takımlarını ilan etsin, Türkiye’yi bu bataktan nasıl kurtaracağını açıklasın. Gerekirse köy köy gezerek anlatsın istiyor. Millete inanç versin
İstiyor…
Ve ekliyorlar; bırakın ilkeyi, bırakın parlamenter sistemi anlatmayı, bırakın kuracağınız nizamı izah etmeyi. Birinci sorununuz seçimi alacak adayı vakit geçirmeden çıkarmak olmalıdır. Birinci sorununuz Cumhurbaşkanlığını almak olmalıdır. Gerisi zati gelir.
Bu görüşe karşı çıkanlar da var. Mesela; 6’lı masanın önderleri farklı düşünüyor. Onlar adaylarının açıklandığı gün sıkıntının iki aday ortasına sıkışacağından kaygı ediyor.
O bunu dedi, öteki bunu dedi itişmesine dönüşeceğinden korkuyorlar.
Oysa; başımıza gelen bu büyük felaketin, yüzde yüzü aşan enflasyonun, dünyadaki sıfır prestijin, yabancı yatırımcı gelmemesinin, doların 17 liraya çıkmasının, bu sebeple insanımızın yurt dışına çıkamamasının, bilim insanlarımızın bile seminerlere katılamamasının, Avrupa’da eğitim almanın hayal olduğunun müsebbibi bu rejimdir.
Fakirleşmelerinin birinci nedeni budur…
Tek adam yönetimidir.
Anladığım kadarıyla 6’lı masa evvel halka bunu anlatmalıyız, halkın bunu durumu anlamasını sağlamalıyız diyor.
Ve bu sebepten aday çıkarmayı ikinci plana atıyorlar. Erdoğan’ın karşısına şimdiden aday çıkartırsak sen mi daha düzgün yönetirsin ben mi daha yönetirim yarışına dönüşür. İş çığırından çıkar. Ali gitsin Veli gelsin sıkıntısına dönüşür…
Oysa bu rejim meselesi…
Oysa oylayacağımız rejim…
Oysa oylayacağımız çocuklarımızın geleceği…
Çünkü diyorlar; yoksulluğumuzun nedeni MHP Önderi Bahçeli’nin fikir babalığı yaptığı dünyada örneği olmayan rejimdir.
Şunu da unutmamak gerek. Bu rejimin alt yapısını FETÖ’cü alçak darbeciler hazırladı.
Onlar sayesinde ‘tek adam rejimi ülkeyi felakete sürükler’ diyen Bahçeli fikir değiştirdi.
Onlar sayesinde inanılmaz hal idaresi günlerinde referandum oldu.
Yeniden demokratik tertibi kurmanın zamanıdır. FETÖ’cülerin yıktığı devlet yapısını, kurumları, yargıyı tekrar inşa etme zamanıdır… Muhalefetin halka evvel bunu anlatmamız lazım…
Aday kolay iş…
Muhalefet bu türlü düşünüyor. Ben de tıpkı görüşteyim.
Muhalefet bütün aktörleriyle, bütün birikimiyle, bütün varlığıyla, bütün bedelleriyle alana çıkmalı maçı penaltıya bile bırakmamalı.
