Çamardı’nda 12 yaşından beri tatlıcılık yapan Tahsin Kaya, ekonomik kriz nedeniyle yaşadığı zorlukları ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Kaya, şunları söyledi:
‘Düzelecek diye bekliyoruz’
“Şu anda halka tatlımızın fiyatı, ‘sade’ dediğimiz tatlı 3 lira, fıstıklı tatlımız 4 lira. Kilosu 40 lira, fıstıklı 45 lira. Geçen sene 1,5 liraydı sade tatlımız, 2 liraydı fıstıklı tatlımız. Kilosu 15 liraydı. İnşallah ümidimiz, düzelecek diye bekliyoruz sabırla, şu an da maliyetine satıyoruz. Gelen artırımı ben üstüne koysam… 170 liraya şeker alıyordum, bugün 700-750 lira unun torbası. Bizim tatlılarımızın unu farklı, Gaziantep’ten gelir, 750-800 civarında. Bunlar 130 liraydı. Artık ben 3 liralık tatlıya artırımı koyacak olsam mesela 12 lira olması lazım lakin halkı da düşürsen iş yapamıyorsun. Ben, Çamardı’da hafta içinde 2 bin tatlı satıyordum, şu anda 300 tatlı satıyorum günlük. Geçen sene un 130 liraydı. Şu anda bizim tatlımız 700-750 civarında değişiyor. Şeker şu anda, ben geçen ay gittim, 550 liraya Ereğli’den aldım. Daha evvel bin 100-bin 200’e de aldık lakin şu anda aylık 20 torba verdiler. İnşallah devam eder lakin yetiyor mu, yetmiyor. İnşallah düzelecek diye bekliyoruz.
‘Elektrik maliyetlerimizde zahmet var’
Elektrik maliyetlerinde düşüncemiz var. Mesela ben, burada 3-5 kişi çalışıyoruz, ekmek yiyoruz. Devlete vergiyi ben buradan veriyorum. Mesela benim konutuma yüzde 50 elektrik artırımı yapılıyor, benim iş yerime yüzde 127 artırım yapılıyor. Ben bunu yanlış buluyorum doğal. Zira devlete vergiyi veren benim. Neden meskenler yüzde 50 artırım alıyordu, neden ben yüzde 127 artırım yiyorum? Şu anda ben makinaları çalıştırmıyorum. Yani şu dolabı çalıştırıyorsam öbürünü çalıştırmıyorum. Yani nasıl kısabilirim, onun yoluna bakıyorum. Ben bugün olağan kurallarda elektrik yakacak olsam en az 8 bin lira elektriğimin gelmesi lazım lakin kullanmıyorum, kullanamıyorum. Kullanamıyorum, mesela şofbeni çalıştıramıyorum, su ısıtamıyorum, bunları farklı istikametten temin etmeye çalışıyorum, yani zorlanıyoruz. Çok derece de zorlanıyoruz, elektrikten çok rahatsızız. Haydi bunlar tamam, ‘memleket meselesi’ dedik fakat elektriğe artık konuta yüzde 50 artırım olurken bana yüzde 127; yani kurşun sıkar üzere oluyor. Ben bunu hazmedemiyorum.”
‘Ben kapattığım vakit 25 kişi işsiz kalacak’
Tahsin Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ben kapattığım vakit 25 kişi ekmeksiz kalacak. Bunu kim besleyecek? Aç kaldığı vakit devletimiz bakacak. Biz bakalım, devletimize bu kadar yük vermeyelim, iş yerimizi ayakta tutalım. Çıkarttım, mesela kendi gayretlerimiz ile ailemle çalıştım. Nasıl çalıştım? İki kişi çalıştırıyordum çıkarttım, çıkartmak zorunda kaldım. Kendim usta çalıştırıyorum, eleman çalıştırıyorum, onun sigortasını yatırıyorum, kendi sigortamı yatıramıyorum. Şu anda ben ilaç alamıyorum. BAĞ-KUR borcundan ötürü ilaç alamıyorum. Niçin? Primim dolmuş, dükkanı devredemiyorum, dükkanı devretsem masraf olacak. Masraflardan korktuğum için devredemiyorum. BAĞ-KUR’um işliyor, borcumdan ötürü ilaçlarımı da alamıyorum. Hanımım da şeker hastası, her türlü hastalık var, Allah yardım etsin. O yüzden eczaneye iki aylık borcum var, ödeyemiyorum.”
Çamardı’nda 12 yaşından beri tatlıcılık yapan Tahsin Kaya, ekonomik kriz nedeniyle yaşadığı zorlukları ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Kaya, şunları söyledi:
‘Düzelecek diye bekliyoruz’
“Şu anda halka tatlımızın fiyatı, ‘sade’ dediğimiz tatlı 3 lira, fıstıklı tatlımız 4 lira. Kilosu 40 lira, fıstıklı 45 lira. Geçen sene 1,5 liraydı sade tatlımız, 2 liraydı fıstıklı tatlımız. Kilosu 15 liraydı. İnşallah ümidimiz, düzelecek diye bekliyoruz sabırla, şu an da maliyetine satıyoruz. Gelen artırımı ben üstüne koysam… 170 liraya şeker alıyordum, bugün 700-750 lira unun torbası. Bizim tatlılarımızın unu farklı, Gaziantep’ten gelir, 750-800 civarında. Bunlar 130 liraydı. Artık ben 3 liralık tatlıya artırımı koyacak olsam mesela 12 lira olması lazım lakin halkı da düşürsen iş yapamıyorsun. Ben, Çamardı’da hafta içinde 2 bin tatlı satıyordum, şu anda 300 tatlı satıyorum günlük. Geçen sene un 130 liraydı. Şu anda bizim tatlımız 700-750 civarında değişiyor. Şeker şu anda, ben geçen ay gittim, 550 liraya Ereğli’den aldım. Daha evvel bin 100-bin 200’e de aldık lakin şu anda aylık 20 torba verdiler. İnşallah devam eder lakin yetiyor mu, yetmiyor. İnşallah düzelecek diye bekliyoruz.
‘Elektrik maliyetlerimizde zahmet var’
Elektrik maliyetlerinde düşüncemiz var. Mesela ben, burada 3-5 kişi çalışıyoruz, ekmek yiyoruz. Devlete vergiyi ben buradan veriyorum. Mesela benim konutuma yüzde 50 elektrik artırımı yapılıyor, benim iş yerime yüzde 127 artırım yapılıyor. Ben bunu yanlış buluyorum doğal. Zira devlete vergiyi veren benim. Neden meskenler yüzde 50 artırım alıyordu, neden ben yüzde 127 artırım yiyorum? Şu anda ben makinaları çalıştırmıyorum. Yani şu dolabı çalıştırıyorsam öbürünü çalıştırmıyorum. Yani nasıl kısabilirim, onun yoluna bakıyorum. Ben bugün olağan kurallarda elektrik yakacak olsam en az 8 bin lira elektriğimin gelmesi lazım lakin kullanmıyorum, kullanamıyorum. Kullanamıyorum, mesela şofbeni çalıştıramıyorum, su ısıtamıyorum, bunları farklı istikametten temin etmeye çalışıyorum, yani zorlanıyoruz. Çok derece de zorlanıyoruz, elektrikten çok rahatsızız. Haydi bunlar tamam, ‘memleket meselesi’ dedik fakat elektriğe artık konuta yüzde 50 artırım olurken bana yüzde 127; yani kurşun sıkar üzere oluyor. Ben bunu hazmedemiyorum.”
‘Ben kapattığım vakit 25 kişi işsiz kalacak’
Tahsin Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ben kapattığım vakit 25 kişi ekmeksiz kalacak. Bunu kim besleyecek? Aç kaldığı vakit devletimiz bakacak. Biz bakalım, devletimize bu kadar yük vermeyelim, iş yerimizi ayakta tutalım. Çıkarttım, mesela kendi gayretlerimiz ile ailemle çalıştım. Nasıl çalıştım? İki kişi çalıştırıyordum çıkarttım, çıkartmak zorunda kaldım. Kendim usta çalıştırıyorum, eleman çalıştırıyorum, onun sigortasını yatırıyorum, kendi sigortamı yatıramıyorum. Şu anda ben ilaç alamıyorum. BAĞ-KUR borcundan ötürü ilaç alamıyorum. Niçin? Primim dolmuş, dükkanı devredemiyorum, dükkanı devretsem masraf olacak. Masraflardan korktuğum için devredemiyorum. BAĞ-KUR’um işliyor, borcumdan ötürü ilaçlarımı da alamıyorum. Hanımım da şeker hastası, her türlü hastalık var, Allah yardım etsin. O yüzden eczaneye iki aylık borcum var, ödeyemiyorum.”
