Geçen hafta enteresan bir gelişme oldu, Berat Albayrak‘ın avukatı İsa Sinan Göktaş, Merkez Bankası rezervlerinden 128 milyar dolar satılmasıyla ilgili kelamları nedeniyle CHP yöneticilerinin 60 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildiğini açıkladı.
Bu haberi görünce, “Neden artık?” diye sordum. 128 milyar konusu 2020’den beri gündemde. Neden artık?
Göktaş, Merkez Bankası’nın rastgele bir ölçüde döviz ya da TL cinsinden kaynağının farklı yere transfer edilme, yok olma ya da buhar olma ihtimali olmadığını öne sürmüş lakin Haluk Bürümcekçi, Kerim Rota üzere ekonomistler, bankacılar, 2019 ve 2020 yıllarında rezervlerden büyük meblağlarda satış yapıldığını (Bürümcekçi’nin hesabına nazaran satılan rezerv fiyatı 126.3 milyar dolardı) Merkez Bankası’nın bilançosundan yola çıkarak ortaya koymuşlardı. Daha sonra Goldman Sachs üzere memleketler arası yatırım bankaları da onlara eklenmiş, rezerv satışlarına dair haberler yalnızca Türkiye’de değil (Hatta Türkiye’den önce) Bloomberg üzere milletlerarası yayınlarda yayınlanmıştı.
Berat Albayrak’ın açtığı davadaki karşı argümanları görmedim lakin muhatabın CHP değil, 128 milyar dolar hesabını yapanlar olması gerekir, üzere geliyor bana.
Fakat sorumun yanıtı bu değil. Sahiden neden artık? Bunu biraz soruşturdum, kaynaklarımla konuştum. Ankara’da konuşulan iki savdan kelam ettiler.
İlki, Berat Albayrak’ın iktisat idaresinde tekrar misyon üstlenmesiyle ilgili. Albayrak’ın kısa mühlet evvel yayınladığı kitabın da buna yönelik bir atılım olduğu belirtiliyor.
“Burası Çok Önemli” isimli kitap bilhassa Sabah gazetesince ve birebir küme çatısı altında yer alan medya kuruluşlarında, gazetecilik tabiriyle oldukça “köpürtülmüştü”. Bu kitabın Albayrak’a yönelik, iktidar partisinin kendi seçmenlerinin kıymetli bir kısmında da karşılık bulan tenkitlere bir yanıt olması bekleniyordu.
Ama kitap beklenen ilgiyi çekmedi. Okumadım lakin okuyanlar içeriğinin zayıf olduğunu belirtiyorlar. Tanıtım ve bağlantı kampanyası da zayıftı. Kitaptan beklenen, Albayrak’ı 128 milyar milyar dolarla ilgili paka çıkarma tesiri doğmadı.
Kitabın akabinde CHP’ye açılan davada mahkemenin kararı geldi. Başta Sabah olmak üzere iktidara yakın medyada bu kararın da “köpürtüldüğünü” görüyoruz. Argümana nazaran Albayrak’ın iktisat idaresine dönüşü konusu kuvveden fiile çıkmak üzere. Yani eli kulağında. Bu iddiayı ortaya atanlara nazaran 128 milyar dolarla ilgili mahkeme kararı, muhtemel bir görevlendirmede gündeme gelebilecek argümanları şimdiden bastırma harekatı.
“Ankara’da konuşulan iki sav var” demiştim. İkinci argüman daha değişik. Muhalefetin, seçim öncesinde 128 milyar dolara dair yeni detaylar açıklayacağı söyleniyor. 2019 ve 2020 yıllarında Merkez Bankası rezervlerinden satışın kamu bankaları aracılığıyla yapıldığı biliniyor. Buna ait 27 Mart 2019’da Dünya gazetesinde yayınlanan “Gece TL’yi nöbetçi dealer savunuyor” başlıklı haber hâlâ internette duruyor. (https://www.dunya.com/finans/haberler/gece-tlyi-nobetci-dealer-savunuyor-ozel-haberi-442148)
İddiaya nazaran o devirde bu satışlara şahit olan birtakım Hazine ve kamu bankası yöneticileri bu hususta konuşmak istiyorlar.
Daha da ilginci, satışlar sürerken iktisat idaresinin hazine ünitelerini ziyaret ettiğini gösteren kamera kayıtları ve fotoğrafların olduğunu söyleniyor.
CHP’de iktisat bürokrasisini tanıyan bir milletvekiline bu iddiayı sordum. “Bize gelen tezlerin önüne gerisine bakıyoruz, emin olmadan açıklamak istemiyoruz” karşılığını aldım… Pekala emin olduklarında? “O vakit Kemal Beyefendi uygun görürse açıklar.”
Seçime yanlışsız iki taraf da hazırlıklarını tamamlıyor.
Geçen hafta enteresan bir gelişme oldu, Berat Albayrak‘ın avukatı İsa Sinan Göktaş, Merkez Bankası rezervlerinden 128 milyar dolar satılmasıyla ilgili kelamları nedeniyle CHP yöneticilerinin 60 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildiğini açıkladı.
Bu haberi görünce, “Neden artık?” diye sordum. 128 milyar konusu 2020’den beri gündemde. Neden artık?
Göktaş, Merkez Bankası’nın rastgele bir ölçüde döviz ya da TL cinsinden kaynağının farklı yere transfer edilme, yok olma ya da buhar olma ihtimali olmadığını öne sürmüş lakin Haluk Bürümcekçi, Kerim Rota üzere ekonomistler, bankacılar, 2019 ve 2020 yıllarında rezervlerden büyük meblağlarda satış yapıldığını (Bürümcekçi’nin hesabına nazaran satılan rezerv fiyatı 126.3 milyar dolardı) Merkez Bankası’nın bilançosundan yola çıkarak ortaya koymuşlardı. Daha sonra Goldman Sachs üzere memleketler arası yatırım bankaları da onlara eklenmiş, rezerv satışlarına dair haberler yalnızca Türkiye’de değil (Hatta Türkiye’den önce) Bloomberg üzere milletlerarası yayınlarda yayınlanmıştı.
Berat Albayrak’ın açtığı davadaki karşı argümanları görmedim lakin muhatabın CHP değil, 128 milyar dolar hesabını yapanlar olması gerekir, üzere geliyor bana.
Fakat sorumun yanıtı bu değil. Sahiden neden artık? Bunu biraz soruşturdum, kaynaklarımla konuştum. Ankara’da konuşulan iki savdan kelam ettiler.
İlki, Berat Albayrak’ın iktisat idaresinde tekrar misyon üstlenmesiyle ilgili. Albayrak’ın kısa mühlet evvel yayınladığı kitabın da buna yönelik bir atılım olduğu belirtiliyor.
“Burası Çok Önemli” isimli kitap bilhassa Sabah gazetesince ve birebir küme çatısı altında yer alan medya kuruluşlarında, gazetecilik tabiriyle oldukça “köpürtülmüştü”. Bu kitabın Albayrak’a yönelik, iktidar partisinin kendi seçmenlerinin kıymetli bir kısmında da karşılık bulan tenkitlere bir yanıt olması bekleniyordu.
Ama kitap beklenen ilgiyi çekmedi. Okumadım lakin okuyanlar içeriğinin zayıf olduğunu belirtiyorlar. Tanıtım ve bağlantı kampanyası da zayıftı. Kitaptan beklenen, Albayrak’ı 128 milyar milyar dolarla ilgili paka çıkarma tesiri doğmadı.
Kitabın akabinde CHP’ye açılan davada mahkemenin kararı geldi. Başta Sabah olmak üzere iktidara yakın medyada bu kararın da “köpürtüldüğünü” görüyoruz. Argümana nazaran Albayrak’ın iktisat idaresine dönüşü konusu kuvveden fiile çıkmak üzere. Yani eli kulağında. Bu iddiayı ortaya atanlara nazaran 128 milyar dolarla ilgili mahkeme kararı, muhtemel bir görevlendirmede gündeme gelebilecek argümanları şimdiden bastırma harekatı.
“Ankara’da konuşulan iki sav var” demiştim. İkinci argüman daha değişik. Muhalefetin, seçim öncesinde 128 milyar dolara dair yeni detaylar açıklayacağı söyleniyor. 2019 ve 2020 yıllarında Merkez Bankası rezervlerinden satışın kamu bankaları aracılığıyla yapıldığı biliniyor. Buna ait 27 Mart 2019’da Dünya gazetesinde yayınlanan “Gece TL’yi nöbetçi dealer savunuyor” başlıklı haber hâlâ internette duruyor. (https://www.dunya.com/finans/haberler/gece-tlyi-nobetci-dealer-savunuyor-ozel-haberi-442148)
İddiaya nazaran o devirde bu satışlara şahit olan birtakım Hazine ve kamu bankası yöneticileri bu hususta konuşmak istiyorlar.
Daha da ilginci, satışlar sürerken iktisat idaresinin hazine ünitelerini ziyaret ettiğini gösteren kamera kayıtları ve fotoğrafların olduğunu söyleniyor.
CHP’de iktisat bürokrasisini tanıyan bir milletvekiline bu iddiayı sordum. “Bize gelen tezlerin önüne gerisine bakıyoruz, emin olmadan açıklamak istemiyoruz” karşılığını aldım… Pekala emin olduklarında? “O vakit Kemal Beyefendi uygun görürse açıklar.”
Seçime yanlışsız iki taraf da hazırlıklarını tamamlıyor.
