İngiliz Kamu Sendikaları Birliği (UNISON) Genel Sekreteri Christina McAnea, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “Örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan zihniyetle çaba etmeliyiz” açıklamasıyla TÜİK önünde sendika üyelerine polis müdahalesini ‘çelişki’ olarak nitelendirdi. McAnea, “Eğer sendikalaşma oranı düşükse burada rastgele bir örgütlenme özgürlüğünden bahsedemiyoruz demektir. Beşerler sendikaya üye olmaya korkuyor da olabilir. Zira daima olarak devletin düşmanıymış üzere yaklaşılıyor sendika üyelerine” dedi.
Sağlık ve Toplumsal Hizmet İşçileri Sendikası (SES) Eş Genel Lideri Selma Atabey’in de ortalarında bulunduğu ve evvelki devir Eş Genel Lideri Gönül Erden’in tutuklu bulunduğu 8 SES yöneticisinin “örgüt propagandası yapmak” teziyle yargılandıkları davanın 2’nci duruşması Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görüldü.
Birleşik Krallık’taki ve Avrupa kıtasında 1.3 milyon üyesiyle en fazla üyeye sahip olan kamu işçileri sendikası olan İngiliz Kamu Sendikaları Birliği (UNISON) Genel Sekreteri Christina McAnea ve beraberindeki heyet de davayı izlemek için Türkiye’ye geldi.
McAnea, Türkiye’deki sendikaların durumunu, hükümetin sendikalara yönelik tavrını, İngiltere ve Türkiye’deki enflasyon oranlarının vatandaşa yansımalarını kıymetlendirdi.
‘Türkiye hükümetinin açıklamaları birbiriyle çelişiyor’
Türkiye Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in Minimum Fiyat Tespit Komitesi toplantısında “Örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan zihniyetle uğraş etmeliyiz” diyerek sendikal örgütlenmedeki eksikliğe dikkat çeken kelamlarının yanı sıra TÜİK önünde açıklama yapmak isteyen sendikalara polis müdahalesini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine McAnea şunları söyledi:
‘Devletin tavrı insanların sendikaya üye olmasını engelliyor’
Aslında burada da bir çelişki kelam konusu. Şayet sendikalaşma oranı düşükse burada rastgele bir örgütlenme özgürlüğünden bahsedemiyoruz demektir. Dün de gördük aslında hükümet sendikal aktivistlere yönelik çok tacizkar, agresif bir tavır içerisinde. Bunun bir öteki açıklaması daha olabilir. Beşerler sendikaya üye olmaya korkuyor da olabilir. Zira daima olarak devletin düşmanıymış üzere yaklaşılıyor sendika üyelerine. Bu yüzden beşerler bir sendikaya üye olmaktan, etkin olarak sendikada faaliyeti yürütmekten çekiniyor olabilir. Zira devletin gördükleriyle gerçekte olanlar ortasında bir fark var ve devletin tacizkar tavrı da bence bunu etkiliyordur.”
‘Türkiye’deki çalışanların durumunu varsayım bile edemiyorum’
Christina McAnea, Birleşik Krallık ve Avrupa’daki enflasyon oranına ait ise şu sözleri kullandı:
“Birleşik Krallık’ta enflasyon oranı yüzde 10 civarında. Batı Avrupa’da da yüzde 9-10 civarında. Ancak Türkiye’de dün açıklanan enflasyon oranı yüzde 80’miş. Bu çok büyük bir fark. İngiltere’de enflasyon yüzde 10 artınca fiyatlarda yüzde 4-5 oranında artırım yapıldı. Tabi ki beşerler faturalarını ödemekte, konutunu ısıtmakta kirasını ödemekte ulaşımını karşılamakta olumsuz tesir yaşıyorlar ancak sonuçta biz de hükümetin farklı tedbirler alması için çeşitli taleplerde bulunuyoruz. Türkiye’deki çalışanların durumunu iddia bile edemiyorum. Çok inanılmaz bir sayı bu. İnsanların alım güçleri düşüyor. En temel muhtaçlıklarını karşılamak konusunda muhtemelen sorun yaşıyorlardır. Birleşik Krallık’ta vatandaşların belirli başlı eserlere ulaşması güç ancak daha çok enflasyondan değil, Brexit’ten (Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması) ve aşikâr başlı birtakım ticari mutabakatların şimdi yapılmamış olmasından kaynaklı. Ucuz ve kolay biçimde birçok şeye erişebiliyorsunuz.”
‘Sendikamın konferansına katılmaları bile terörist bir hata olarak nitelendiriliyor’
Christina McAnea, SES yöneticilerinin yargılandığı davaya ait izlenimlerini şöyle kıymetlendirdi:
“Aslında dün hem mahkemede gördüklerimden hem de mahkeme binasında gördüklerimden çok fazla etkilendim. Mahkemede anladım ki bir hukuk tertibinin sahiden uygulanmadığı bir yer orası. Sendikacılar benim de gündelik yaptığım olağan sendikal faaliyetlerinden ötürü yargılanıyorlar ve bu aktivitelerin terörist faaliyetler olduğu söyleniliyor. Hatta bir tanesi 2018’de benim sendikamın düzenlediği konferansa katılmaları bile terörist bir hata olarak nitelendiriliyor. Hükümet legal sendikalara ‘siz Avrupa Birliği ile diğer ülkelerle bağlar kurarak Türkiye hükümetini küçük düşürüyorsunuz’ diyor. Buradan da onları terörist olmakla itham ediyor. Nitekim şoke edici bir şey.
Mahkemeden sonra olanlar beni daha çok şaşkınlığa uğrattı. Daha şoke ediciydi. Mahkeme çıkışında sendikacıların bir açıklama yapmasına müsaade verilmedi. Aslında sabahleyin onlara ‘mahkemeden çıkışta açıklama yapabilirsiniz’ diye kelam vermişlerdi ancak çok fazla polis gelmişti. Polisin hali çok tacizkar ve provoke ediciydi. Açıklama yapılmasını engelledi ve aslında sahiden hayretler içerisinde kaldım.”
İngiliz Kamu Sendikaları Birliği (UNISON) Genel Sekreteri Christina McAnea, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “Örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan zihniyetle çaba etmeliyiz” açıklamasıyla TÜİK önünde sendika üyelerine polis müdahalesini ‘çelişki’ olarak nitelendirdi. McAnea, “Eğer sendikalaşma oranı düşükse burada rastgele bir örgütlenme özgürlüğünden bahsedemiyoruz demektir. Beşerler sendikaya üye olmaya korkuyor da olabilir. Zira daima olarak devletin düşmanıymış üzere yaklaşılıyor sendika üyelerine” dedi.
Sağlık ve Toplumsal Hizmet İşçileri Sendikası (SES) Eş Genel Lideri Selma Atabey’in de ortalarında bulunduğu ve evvelki devir Eş Genel Lideri Gönül Erden’in tutuklu bulunduğu 8 SES yöneticisinin “örgüt propagandası yapmak” teziyle yargılandıkları davanın 2’nci duruşması Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görüldü.
Birleşik Krallık’taki ve Avrupa kıtasında 1.3 milyon üyesiyle en fazla üyeye sahip olan kamu işçileri sendikası olan İngiliz Kamu Sendikaları Birliği (UNISON) Genel Sekreteri Christina McAnea ve beraberindeki heyet de davayı izlemek için Türkiye’ye geldi.
McAnea, Türkiye’deki sendikaların durumunu, hükümetin sendikalara yönelik tavrını, İngiltere ve Türkiye’deki enflasyon oranlarının vatandaşa yansımalarını kıymetlendirdi.
‘Türkiye hükümetinin açıklamaları birbiriyle çelişiyor’
Türkiye Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in Minimum Fiyat Tespit Komitesi toplantısında “Örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan zihniyetle uğraş etmeliyiz” diyerek sendikal örgütlenmedeki eksikliğe dikkat çeken kelamlarının yanı sıra TÜİK önünde açıklama yapmak isteyen sendikalara polis müdahalesini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine McAnea şunları söyledi:
‘Devletin tavrı insanların sendikaya üye olmasını engelliyor’
Aslında burada da bir çelişki kelam konusu. Şayet sendikalaşma oranı düşükse burada rastgele bir örgütlenme özgürlüğünden bahsedemiyoruz demektir. Dün de gördük aslında hükümet sendikal aktivistlere yönelik çok tacizkar, agresif bir tavır içerisinde. Bunun bir öteki açıklaması daha olabilir. Beşerler sendikaya üye olmaya korkuyor da olabilir. Zira daima olarak devletin düşmanıymış üzere yaklaşılıyor sendika üyelerine. Bu yüzden beşerler bir sendikaya üye olmaktan, etkin olarak sendikada faaliyeti yürütmekten çekiniyor olabilir. Zira devletin gördükleriyle gerçekte olanlar ortasında bir fark var ve devletin tacizkar tavrı da bence bunu etkiliyordur.”
‘Türkiye’deki çalışanların durumunu varsayım bile edemiyorum’
Christina McAnea, Birleşik Krallık ve Avrupa’daki enflasyon oranına ait ise şu sözleri kullandı:
“Birleşik Krallık’ta enflasyon oranı yüzde 10 civarında. Batı Avrupa’da da yüzde 9-10 civarında. Ancak Türkiye’de dün açıklanan enflasyon oranı yüzde 80’miş. Bu çok büyük bir fark. İngiltere’de enflasyon yüzde 10 artınca fiyatlarda yüzde 4-5 oranında artırım yapıldı. Tabi ki beşerler faturalarını ödemekte, konutunu ısıtmakta kirasını ödemekte ulaşımını karşılamakta olumsuz tesir yaşıyorlar ancak sonuçta biz de hükümetin farklı tedbirler alması için çeşitli taleplerde bulunuyoruz. Türkiye’deki çalışanların durumunu iddia bile edemiyorum. Çok inanılmaz bir sayı bu. İnsanların alım güçleri düşüyor. En temel muhtaçlıklarını karşılamak konusunda muhtemelen sorun yaşıyorlardır. Birleşik Krallık’ta vatandaşların belirli başlı eserlere ulaşması güç ancak daha çok enflasyondan değil, Brexit’ten (Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması) ve aşikâr başlı birtakım ticari mutabakatların şimdi yapılmamış olmasından kaynaklı. Ucuz ve kolay biçimde birçok şeye erişebiliyorsunuz.”
‘Sendikamın konferansına katılmaları bile terörist bir hata olarak nitelendiriliyor’
Christina McAnea, SES yöneticilerinin yargılandığı davaya ait izlenimlerini şöyle kıymetlendirdi:
“Aslında dün hem mahkemede gördüklerimden hem de mahkeme binasında gördüklerimden çok fazla etkilendim. Mahkemede anladım ki bir hukuk tertibinin sahiden uygulanmadığı bir yer orası. Sendikacılar benim de gündelik yaptığım olağan sendikal faaliyetlerinden ötürü yargılanıyorlar ve bu aktivitelerin terörist faaliyetler olduğu söyleniliyor. Hatta bir tanesi 2018’de benim sendikamın düzenlediği konferansa katılmaları bile terörist bir hata olarak nitelendiriliyor. Hükümet legal sendikalara ‘siz Avrupa Birliği ile diğer ülkelerle bağlar kurarak Türkiye hükümetini küçük düşürüyorsunuz’ diyor. Buradan da onları terörist olmakla itham ediyor. Nitekim şoke edici bir şey.
Mahkemeden sonra olanlar beni daha çok şaşkınlığa uğrattı. Daha şoke ediciydi. Mahkeme çıkışında sendikacıların bir açıklama yapmasına müsaade verilmedi. Aslında sabahleyin onlara ‘mahkemeden çıkışta açıklama yapabilirsiniz’ diye kelam vermişlerdi ancak çok fazla polis gelmişti. Polisin hali çok tacizkar ve provoke ediciydi. Açıklama yapılmasını engelledi ve aslında sahiden hayretler içerisinde kaldım.”
