Fenerbahçe, Ümraniyespor ile 3-3 berabere kalarak döneme puan kaybıyla başlarken Uğur Meleke, Jorge Jesus’un takım tercihi hakkında “Jesus sanırım ağustos ayı içinde tam 8 maç oynanacak olmasını dikkate alarak Ümraniye karşısında yeni transferlerden Peres, Gustavo ve King’i birinci 11’de oynattı. Geçen dönemi uygun futbolla bitiren kadroya bu kadar ani neşter gerekli miydi, tartışılır. Fenerbahçe çok tempolu oynuyor, nabız daima 150. Büyük ekipler bazen oyunun vitesini küçültmeyi, nabzı düşürmeyi bilmeli.” yorumunda bulundu.
1- Beşiktaş, transfer tahtası kapalı Kayseri’yi 90+6’da geçti ve taraftarını şad edemedi. Beşiktaş’ta eksik ne? Teknik takım mi, takım mu?
UĞUR MELEKE: iKiNCi BiR PEREiRA Sineması iZLiYORUZ
Maalesef ikinci bir Pereira sineması izliyoruz. Beşiktaş, göz nazaran göre kendi doğrularına tapan ve diğer fikirlere kapalı bir teknik adamı vazifeye getirdi. Ona inandığı doğrulara uygun bir oyuncu havuzu vermedi. Artık de uzun yıllardır denemediği bir oyunu oynatmaya zorluyor bu tek fikirli hocayı. Evet Valerien İsmael bir Terminatör, lakin kendi doğrularının Terminatörü! Kendi tarzını yok ediyor şu anda. İngiltere’de her sene ‘görevine son verilecek birinci teknik adam’ anketleri yapılır. Hatta bu yıl da yapılıyor ve favori Lampard görünüyor. Bu anket Türkiye’de yapılıyor olsaydı benim favorim üzülerek İsmael olurdu.
GÜNTEKiN ONAY: YERLi ROTASYONU YETERSiZ
Açıkçası Kayserispor alanda ne yaptığını bilen, organize bir grup görüntüsündeydi ve Beşiktaş bu türlü bir grup karşısında bilhassa birinci yarıda çok zorlandı. Beşiktaş’ın yabancı oyuncuları çok kaliteli lakin yerli rotasyonu dar ve fark yaratmıyor. 8+3 kuralı görünen o ki en çok Beşiktaş’ı zorlayacak. Weghorst, Saiss ve Masuaku birinci imtihanlarını muvaffakiyetle geçtiler. Lakin Beşiktaş orta alanı üretkenlikten ve beklenen pas akıcılığından hayli uzaktı. Muleka da birinci maçında sol kanattaki durumu ziyadesiyle yadırgadı. Valerien İsmael’in Weghorst’un ceza alanı içindeki yalnızlığına deva bulması kaide.
FIRAT AYDINUS: DEFANSA VE ORTA ALANA Destek ŞART
Dünya futbolunda başrol artık oyunculardan fazla teknik yönetici rollerinde. Bizde de Çağdaş Atan, İlhan Palut, Recep Uçar üzere yeni isimler ‘takım kimliği’ yaratma konusunda başarılı. 3 büyük hegemonyasını bitirme, makası daraltma ismine çağdaş vizyon sergiliyorlar. Hayatını 3’lü savunmayla geçiren Valerien İsmael’in Beşiktaş’ta 4’lüye evrilme konusu bu türlü giderse 42 hafta tartışılacak gibi! Forvet çizgisi isimleri etkileyici lakin konum hazırlayamadıktan sonra iş lakin jeneriklik gole kalıyor. Hafta sonundaki oyun gösterdi ki Beşiktaş’ın defans ve orta alana birer destek yapması kaide.
MEHMET ARSLAN: SORU iŞARETLERi SÜRÜYOR
Tıpkı Galatasaray üzere bir imaj verdi Beşiktaş. Kazandı lakin soru işaretlerini silemedi. Ekip olma derdi yaşıyorlar. Bir yanda transfer tahtası kapalı Kayseri’nin Çağdaş Atan ile ulaştığı düzey, başka yanda yeni transferlerle Beşiktaş’ın ulaşamadığı düzey. Elbette her ekip gelişme kaydedecek şimdi çok erken. Lakin en çok gelişme kaydetmeye gereksinimi olan grup Beşiktaş.
2- Jorge Jesus, Ümraniyespor önünde tam 6 yeni transferi birinci 11’de oynattı. Nasıl buldunuz Fenerbahçe’nin yenilerini?
UĞUR MELEKE: YENiLERiN ŞAŞKINLIĞI Bilhassa DEFANSI ETKiLEDi
F.Bahçe, ağustos ayı içinde tam 8 maç oynayacak ve sanırım Jesus bu takvimi göz önüne alarak Ümraniye maçında Peres, Gustavo ve King’i 11’de bir ortada kullandı. Fakat bu futbolcuların şaşkınlığı, bilhassa savunmada aksaklılar ortaya çıkardı. Geçen dönemi yeterli futbolla bitiren ekibe bu kadar ani bir neşter gerekli miydi, tartışılır. F.Bahçe çok tempolu oynuyor, nabız daima 150. Bu elbette bir büyük ekip hali. Fakat büyük ekipler vakit zaman da oyunun vitesini küçültmeyi, nabzı düşürebilmeyi bilmeli.
FIRAT AYDINUS: SAVUNMA VE ORTA SAHA YETMEZ ‘iYi ATAN’LARA gereksinim VAR
Savunma ve orta sahayı çok âlâ isimlerle inşa etseniz de tabela için ‘iyi atanlar’a muhtaçlık var. Valencia ve King bu isimler mi, tartışılır. 2-1 öne geçse dahi Ümraniyespor oyun istikrarını kaybetmeyince ve bilhassa de orta alan denetimini eline alınca her geçen dakika F.Bahçe’nin grup uzunluğunu uzattı. Uzun toplara mahkum etti. Rossi ısrarı yerine 10 numara Arda’ya talih verilmeli. Yeniler için ferdi bir form değerlendirmesi güç. Vakte gereksinim var. Ayrıyeten bu maç gösterdi ki; Fenerbahçe Kim Min-Jae’yi çok arayacak dönem boyunca.
MEHMET ARSLAN: iLK MAÇ HAYAL KIRIKLIĞI LAKİN ENSEYi KARARTMAYA GEREK YOK
Yeni transferler, yeni hoca, “Bomba üzere bir F.Bahçe geliyor” beklentisi yarattı. Birinci maç bir hayal kırıklığı. Fakat bu grup için, Çetin Altan ustamızın dediği üzere; “Enseyi karartmaya gerek yok.” Takım derinliği, kalitesi şampiyonluğun en büyük adayı olarak onları gösteriyor. a-) Savunmada ahenk problemleri var. b-) Uğur Meleke’nin dediği üzere maç bitecekmiş üzere telaşlı ve süratli oynuyorlar. Bu eksiklerini kapattıkları an, Trabzonspor ile birlikte en güçlü şampiyonluk favorisi olurlar.
GÜNTEKiN ONAY: GUSTAVO ÇOK AĞIR, PERES DE TEK Ataklı VE SAKAR
MütevazI Ümraniye karşısında yenilerin hiç fark yaratamadığını gördük. Gustavo çok ağır, Peres de tek ataklı ve sakar bir oyuncu. Arao da kendisine verilen çok geniş bir alanı denetim edecek tempoda ve çabuklukta değil. Jesus neden Zajc’ı birinci 11’de kullanmıyor, anlamıyorum. F.Bahçe’nin birinci maçında meskeninde alt ligden gelen bir rakipten 3 gol yemesi düşündürücü. Jesus’un vakte gereksinimi var fakat maç takvimi kırıcı ve ağır.
3- Antalya’da zorlanmasına karşın son dakika golüyle kazanan G.Saray olumlu sinyaller verdi mi? Mertens ve Torreira gruba neler katar?
MEHMET ARSLAN: HER MAÇI GOMiS’i SON ANDA OYUNA ALIP KAZANAMAZSIN
Antalyaspor Nuri Şahin ile düzey atladı. Deplasmanda onlara karşı galibiyet alarak lige başlamak büyük muvaffakiyet. Lakin Galatasaray’ı geçen dönemin Galatasaray’ından farklı kılan bir gelişme göremedim. Grup olma derdini savunma dahil her alanda yaşamaya devam ediyorlar. Yeni transferlerin ekibe yapacakları katkıya çok muhtaçlıkları var. O katkı Galatasaray’ın geleceğini belirler. Her maçı son anda Gomis’i oyuna alarak kazanamazsınız.
GÜNTEKiN ONAY: SAVUNMA GERİSİNE ATILAN TOPLARDA SORUN YAŞIYORLAR
Galatasaray’ın güçlü ve oturmuş bir kadroya karşı kazanarak başlaması kıymetli. Muslera’nın maçın kahramanı olması ise düşündürücü. Yeni transfer Midtsjö’yü çok beğendim. Oyunun 2 istikametini de oynayan tam bir çağdaş orta saha oyuncusu. Torreira ve Mertens’in iştirakiyle Galatasaray natürel ki de daha güçlenecek. Lakin Abdülkerim açık alanda 1’e 1’lerde zorlanıyor ve savunma gerisine atılan toplarda Galatasaray’ın birinci maçta sorun yaşadığını gördük. Kerem’in de kişisellik dışında daha fazla ekip oyuncusu üzere hareket etmesi gerekiyor.
UĞUR MELEKE: TORREiRA’NIN İŞTİRAKİ KADROSU BiR TIK DAHA iLERi TAŞIR
Bu hafta ne Beşiktaş Kayseri önünde, ne Galatasaray Antalya önünde, ne de Fenerbahçe Ümraniye’ye karşı net bir üstünlük kuramadı. Galatasaray da Antalya’yla topu paylaşmak zorunda kaldı, neredeyse tek fark Adriano’nun atamaması, Gomis’in atmasıydı. Galatasaray büyük bir tekrar yapılanma içinde. Seferovic’in form tutması kıymetli. Midtsjö girdikten sonra daha kompakt bir manzara verdiler. Torreira’nın iştiraki ekibi bir tık daha ileri taşır çünkü Galatasaray’ın sorunu iki yıldır orta alanda.
FIRAT AYDINUS: TRANSFER AÇISINDAN EN ŞANSLI EKİP GALATASARAY
İyi sinyal için kesin kadroyu beklemek gerek fakat transfer açısından en şanslı kadro diyebiliriz. Yıldız isimler gelmeye devam ediyor. Böylelikle taraftarın beklentileri yükseliyor. Golde katkısı büyük olan Seferovic ise birinci maçta beklentilerin altında kaldı. Buruk’un birinci 11’inde 5 yeni vardı. Antalyaspor üzere istikrarlı ve başarılı bir rakip karşısında tesirli değildiler lakin Torreira ve Mertens’in iştiraki bu imgeyi yaratıcılık olarak değiştirecek nitelikte. Bir de Kerem ve Yunus’un yeterli performansları eklenirse…
4- Gollü ve sürprizli başlayan Muhteşem Lig’in 65. döneminde öne çıkan başka olaylar nelerdi? Hangi gruplar ya da oyuncular göze girdi?
UĞUR MELEKE: 45 YAŞ ALTI 9 TEKNiK ADAM YENi FiKiRLER VE TUTKU VAR
Benim birinci hafta izlenimlerim olumlu. Top oynama isteği olan ekip sayısı artmış, büyüklerle orta sınıf ortasındaki aralık son beş yıldır olduğu üzere tekrar azalmış. Bence bunun da bir numaralı sebebi, Türk futbolunu 20 yıldır işgal eden 30 kişilik sabit teknik adam havuzunun nihayet kırılması. Yepisyeni, tertemiz, çoğunlukla çağdaş fikirli yeni bir kümenin hayatımıza girmesi. Şu anda Üstün Lig’de 45 yaş altı tam dokuz teknik yönetici var. Yeni fikirler var. Tutku var. Heyecan var. Bu değişimin alana da yansımalarını görebiliyoruz rahatlıkla.
MEHMET ARSLAN: iLK HAFTANIN YILDIZI ÜMRANiYE VE HOCASI RECEP UÇAR’DI
İlk haftanın kadrosu tartışmasız Ümraniyespor, yıldızı ise teknik yöneticisi Recep Uçar’dı. Süratli, atletik ve önde baskıyı ideoloji edinmiş Fenerbahçe’ye karşı ısrarla ve planlı bir halde geriden ayağa paslarla oyun kurarak grubunun özgüvenini ve performansını azamî düzeye taşıdı. Ben dahil, “F.Bahçe farklı kazanır” diyenleri utandırdı. Üstelik son derece mütevazı bir takım ile başardı bunu. Başakşehir harikaya yakındı. Emre Belözoğlu ekibi ile lige tartısını koymaya hazır. Ve elbette İstanbulspor önünde zorlanmayan Trabzonspor.
FIRAT AYDINUS: TRABZON, iSTANBUL’LA OYNAMA AVANTAJINI yeterli KULLANDI
Liglerin birinci haftası her vakit sürprizlere açıktır lakin bol gol açısından farklı bir başlangıç oldu. Trabzonspor, 3 büyüklere nazaran daha zayıf ekiple oynamanın avantajını kullandı. Buna karşın, bilhassa ikinci yarıdaki oyunlarıyla ekipler ortasındaki makasın daralmasından nasiplerini onlar da alabilirdi. G.Saray ve Beşiktaş skoru güç alırken, oyunun da hakimi değildiler. Ligin yenisi olmasına karşın Ümraniye ve Karagümrük’e 4 atan Alanyaspor birinci haftanın dikkat çekenleriydi.
GÜNTEKiN ONAY: BAŞAKŞEHiR VE ALANYASPOR Önemli OYUN FARKIYLA KAZANDI
İlk haftada Başakşehir ve Alanyaspor, rakipleri karşısında önemli bir oyun farkıyla kazanırken göz doldurdular. Adana Demirspor yüksek bir güç ortaya koymamasına karşın kalitesiyle fark yarattı. Trabzonspor tempoyu yükseltmeden Üstün Lig’e hiç de hazır görünmeyen İstanbulspor’u rahat geçti. Ankaragücü tehditkar bir grup olacağını gösterdi. Birinci haftanın göze çarpan ayrıntıları bunlar idi.
