MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli partisinin küme toplantısında konuştu.
CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Van’da gerçekleşen Belediye Liderleri Çalıştay’ındaki konuşmasını amaç alan ve tehditlerde bulunan Bahçeli, “Çok istekliysen terörist Demirtaş’ın hasretini çekiyorsan, Kavala olmadan yaşayamam diyorsan biraz daha devam et sonunda kanun yoluyla onların koğuşundaki boş bir ranzaya sende kapağını atarsın, çulunu serer duvara da halını asarsın” dedi.
Bahçeli’nin satırbaşları:
Büyük hünkarımız Fatih tarihin akış yatağını değişim kulvarına sokmuş, yenilmez iradesiyle İstanbul’u fethin hoşluğuna kavuşturmuştur. Geçtiğimiz pazar günü Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi fidan dikim merasimini gerçekleştirdik. Millet Bahçesi fethimizin tamamlayıcısı bir halkası, kuşkusuz göz kamaştıracaktır.
Millet Bahçesi’nde fitne kazısına heves edenler tekrar kaybedeceklerdir. Bunların sıkıntısı ne ağaç, ne tabiat, ne de etraf hoşluğudur. Böylesine bir gündemleri asla yoktur. Müşterek gündemleri kriz çıkarmak, sorun üretmek, Türkiye’nin önüne taş koymaktır. Kaldı ki İstanbul’un heba ve kayıp yıllara, aziz milletimizin bildiği acıklı gerçekler ortasındadır. Kimin sıkıntılı, kimin hatalı, kimin İstanbul’un bahtını kapadığı da herkesin malumudur.
Millet Bahçesi’nden yeni bir Seyahat Parkı kalkışması, yeni bir hasımlık dalgası, yeni bir kaos fırtınası çıkarmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Bizden söylemesi, uyarmadı demesinler. Su testisinin su yolunda kırılacağını, keskin sirkenin küpüne ziyan vereceğini bir an olsun güdük akıllarından çıkarmasınlar. İstanbul’un Fethi’nin 569. yıl dönümü kutlu olsun.
Pençe Kilit Operasyonu
Son günlerde art geriye şehit haberleri alıyoruz. Pençe Kilit bölgesinde bölücü terör örgütüyle girdikleri çatışmada şehit düşen kahramanlarımıza Allah’tan rahmetler, tedavi altında bulunan kahramanlarımıza da Allah’tan sıhhat, şifa diliyorum.
Hiçbir cani, hiçbir işbirlikçi Türkiye karşısında duramayacak. Terörün, geçerli mazereti yoktur. Var diyenler teröristlerle birebir çizgidedir. Demokrasi terörün sığınağı olamayacaktır. İnsan hakları ile terörü bir yahut birebir görenler, terörü insan hakkı olarak yorumlayanlar işlenen cinayetlere iştirak etmişlerdir.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO başvurusu
Basiretli olmak demek gösterilenin ötesini görmek demektir. Türk milleti engin bir basirete sahiptir bu nedenle dostça maskeye bürünmüş düşmanlıkları tespit edecek karakterdedir. Gülücükler saçarak, bize el uzatan tıpkı anda kolumuzu kesmek için fırsat kollayan terör baronlarına odunumuz dün olduğu üzere yoktur, olmayacaktır. Biz konuştuk mu mertçe konuşuruz. Buna karşılık namertleri biliriz, nankörleri görürüz. Terörle uğraşımız birebir vakitte zalimlerle, Türkiye düşmanı mihraklarla gayrettir. Teröristlere elindeki silahı verenler de teröristtir. Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine itirazı boşuna değildir. Bu ülkeleri temsil edenlerin, ülkemize gelerek ikna uğraşları boşa emektir. Zira bu ülkeler samimi değildir. İsveç idaresi kendi başşehrinden bölücü teröristlerin Türkiye aleyhte şovlarına hala sessiz, seyircidir. Hatta terörist polis müdafaası altındadır.
Geçen hafta Türkiye’de muhataplarıyla müzakereye oturan İsveç, birebir vakitte terörist Salih Müslim’i televizyona çıkaracak kadar küstahlar. İsveç ve Finlandiya terörle ortasına uzaklık koymadan nasıl NATO’ya girecek? Türkiye’nin çıkarları gözetilmeden, kelamı edilen ülkenin NATO’ya girmesi hangi mantığa, ahlaka sığacaktır? Bizim değerlendirmelerimize nazaran İsveç ve Finlandiya kırmızı kart cezalısıdır. Türkiye’nin iade talebinde bulunduğu teröristler derhal iade edilmelidir. PKK’ya hal alıp da YPG’yi kollamak yaman ve yakıcı bir çelişkidir. PKK neyse YPG odur. İki örgütte teröristtir. Biz terör örgütlerinin NATO’ya girmelerine etkisiz ve reaksiyonsuz kalamayız. Her gün şehit veren, her gün şehit tabutlarını omuzlayan biziz. Hudut ötesi askeri operasyonlarımıza itiraz eden malum ülkelerle nasıl iştirak kuracağız? ABD’nin tahrikleri, terör örgütüne kesintisiz takviye sağlaması, ikazen söz ediyorum ki isyan hudutlarına dayanmıştır.
‘Yunanistan ateşle oynamaktadır’
Akdeniz ve Ege’de tansiyonu tırmandıran Yunanistan ateşle oynamaktadır. ABD’nin Yunanistan’da kurduğu 9 askeri üs ulusal kimliğimize tehdittir. Miçotakis idaresi, denize dökülen vandal dedelerinden ders almamıştır. Denizin tabanını canı tekrar çekmektedir. ABD’nin Yunanistan’ı maşa olarak kullanıyor. Sonucu silaha açılacak bir sürece davetiyedir.
Yunanistan, NATO üyesidir. Bu statü ise düşmanca tutum ve tavrını örtbas etmekten uzaktır. Bizim böylesi tehditlere boyun eğecek ne devletimiz ne de milletimiz vardır. Yunanistan’ın F-15 ve F-16 uçaklarıyla ilgili talebi barışa değil kutuplaşmaya, sonucu silaha açılacak bir sürece davetiyedir. 12 Ada konusu şimdi kapanmamış bir yaradır. 12 ada Türkiye’den haksızca gasp edilmiştir. Bugünkü koşullarda Türkiye’ye 12 ada üzerinden silah gösterilmektedir. Karşımızdaki bu meseleye stratejik de baksak yeterli komşuluk hukuku tarafından da baksak sonuç değişmeyecektir. Çalınmış mal sahibine kesinlikle iade edilmelidir. Ya seve seve ya da zorlaya zorlaya adalet yerini bulacaktır.
Yunan hükümeti her manada kırılgan ve kaypaktır. Sırtını da 100 yıl evvel olduğu için tekrar güç merkezlerine dayamıştır. Yunanistan dayatmalarla genişliği 12 mile çıkarma emeli kan dökmeden asla mümkün değildir. Türk milleti Yunanistan’a müsamaha göstermeyecektir. Türkiye, dostluğuna inanç duyulan, özü-sözü dosdoğru bir ülkedir. Zalime müsamaha, mazluma ihanettir. Domuz derisinden post olmaz, eski düşmandan da dost olmaz. Söylesek kelam olur, söylemesek keder olur: Su uyur, düşman uyumaz.
‘Terörün belini kıracağız’
Şehitler versek de Türkiye terörle gayrette altın bir periyodu yaşamaktadır. Biz bu melanetin üstesinden geleceğiz, terörün belini kıracağız. Suriye ezici harekat mecburî hale gelmiştir. Son aylarda ülkemize atılan roketler, bu silahların hepsi kelamda müttefiklerimizce teröristlere verilmiştir. Hudut çizgisindeki yerleşim alanlarına isabet etmiştir. Terör hareketlerinde bir artış gözlenmektedir. Yeni bir hudut ötesi harekat mecburiyet haline gelmiştir. Türkiye 17 Ekim 2019’da ABD ile Ankara Mutabakatı, Rusya ile Soçi Mutabakatı imzalamıştır. Bahse bahis mutabakat muhtıralarına kimin uymadığı ortadadır. Teröristler yuvalandıkları meskun mahallelerden ne çekilmiş ne de çekilmeye teşebbüs etmişlerdir. Mutabakatların Türkiye haricindeki taraf ülkeleri taahhütlerini çiğnemiştir.
Türkiye’nin Suriye yahut Irak’ın toprağında gözü yoktur. MHP olası askeri harekatı bütün varlığıyla desteklemektedir. Bir terör devleti kurmak için mekik dokuyan zehirli yılanların başının koparılması hakkımızdır. Teröristler neredeyse bulunup cezalandırılmalı, yedikleri içtikleri boğazlarına dizilmelidir. Kimseden müsaade ve icazet alacak halimiz de yoktur. Kendi işimizi kendimiz görecek kudretteyiz. Kahraman güvenlik güçlerimize Allah yardım etsin diyorum.
Kılıçdaroğlu’nu amaç aldı
Zillet ittifakı direnişini, gayri ulusal tavrını ısrarla sürdürmektedir. Palavra derseniz bunlardadır. Ne esef verici bir durumdur ki ülkesine sırt dönmüş, iki yüzlü bir muhalefet anlayışı karşımızdadır. Kılıçdaroğlu şayet çete arıyorsa Türk iş adamlarına değil hainlere bakmalı ve haddini bilmelidir. CHP Genel Lideri’nin Van’da yaptığı vahim konuşması skandal olmasının yanı sıra teröre uzatılmış zeytin koludur. Partisinin Van’da düzenlenen çalıştayında demişti ki ‘Demirtaş’ın Kavala’nın hür kalmasını istiyorsanız bize katılacaksınız’ Duvara konuşsak lisana gelirdi, sanırsınız yüzü kösele derisi bana mısın demiyor. Sen inkar etsen de Selahattin Demirtaş teröristtir, haindir, bölücüdür, Türkiye düşmanıdır. Osman Kavala Sorosçudur. Bu vaadini nasıl gerçekleştireceksin? Darbe mi yapacaksın, PKK ile birlikte devleti mi ele geçireceksin? Hani daima hak, hukuk, adalet diyordun. Hani Kandil’i yakıp yıkacağını söylüyordun. Biz hangi Kılıçdaroğlu’na inanalım?
Sayın Kılıçdaroğlu anlaşılan aklın başından gitmiş. Çok istekliysen terörist Demirtaş’ın hasretini çekiyorsan, Kavala olmadan yaşayamam diyorsan biraz daha devam et sonunda kanun yoluyla onların koğuşundaki boş bir ranzaya sende kapağını atarsın, çulunu serer duvara da halını asarsın.
Artık HDP’nin PKK’nın FETÖ’nün boşalttığı her alanda kervan başı CHP Yönetimi’dir. Bu tablo zillet değil midir? Hiçbir ulusal bahiste Türkiye’nin yanında değiller. CHP idaresinin iki dünyada da yatacak yeri sığınacak limanı yoktur. Bugünkü CHP ile Atatürk’ün partisi ortasında en küçük bir benzerlik kalmamıştır. CHP’nin ön kapısından giren HDP’nin art kapısından çıkacak hale gelmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu fazla zorlama yoksa kayış koparacaksın, senden Cumhurbaşkanı olmaz. Aziz milletimiz buna müsaade etmez.
6’lı masaya hakaret: Dedikodu, samimiyetsizlik, iftira…
Her birinizi masaya çekip oturtan çevreler kimlerdir. Bu masada ne ararsanız vardır. Dedikodu, samimiyetsizlik, iftira… Bu sefer da ağırlama sırasını Sarok Ahmet almış. Bize nazaran asıl gözden geçirmeleri gereken zillete düşen çürük siyasetleridir. Bize nazaran 7 saat 10 dakikayı boşu boşuna heba etmişler. 10 unsurun hiçbirisi Türkiye’nin gerçeklerini yansıtmamaktadır. Biz bunlara durduk yere zillet demiyoruz. PKK’nın elebaşlarının CHP ve İP’e dayanak açıklamaları tesadüfen yapılmamıştır. Zillet İttifakı tezkereye hayır dedi mi dedi, karşı çıktı mı çıktı. Artık neyin bilgisini, neyin bilgilendirmesini talep etmeyi kendilerinde hak görüyorlar. Terörle çabadan geri dönün açıklamasını yapamıyorlar.
