Bizim solcular dudak bükerler fakat Personel Partisi’nin liderliğine seçildiğinde, zayıf da olsa Başbakan olma ihtimali olduğundan, tertibi tahrip edecek son derece yıkıcı bir komünist olarak görülürdü. Latife değil, İngiliz sermayesi çok önemli paniğe kapılmıştı sahiden. Başbakan olsaydı düşündüklerini yaşama geçirebilir miydi bilemem lakin eski İşçi Partisi başkanı Jeremy Corbyn, sistemin güzeline gitmeyen ne varsa hepsini yapan, yabancı dostu, İslamofobi zıddı, ülkesi ölçeğinde oldukça radikal sayılması gereken bir sosyalisttir nitekim de. Liderliği sırasında, parti içindeki sağ blokla, Blaircilerle gayretinde de asla taviz vermeyen bir tavır sergilemişti.
Asılsız suçlamaların hedefi
Ülkenin tesirli medyasının, solda sayılan Guardian’ın da alışılmış, “şeytanlaştırmak” için elinden geleni yaptığı biri olduğuna şahit olmuşumdur. Hiç hak etmediği, hiç de olmadığı halde, yalnızca İsrail’i eleştirdiği için, antisemit olmakla bile suçlanmıştı. Bunun derdini uzun vakit çekti. Lakin epey başarılı bir liderlik sergilediği gerçektir. Partiye genç üye akını onun vaktinde olmuştur örneğin. Bu nedenle, Büyük Britanya Komünist Partisi destekçisi olmama karşın Corbyn periyodunda sempati duymuşumdur Personel Partisi’ne. Bunda Corbyn’i ferdî olarak tanımış olmamın da tesiri kuşkusuz vardır.
Tüm yeteneğine, bilgi birikimine karşın radikalliğinden dolayı halkta da Personel Partisi seçmeninde de karşılığı olmadığını söylerlerdi. Buna inananların çok olduğunu bilirim. Meğer bunun hakikat olmadığını yakınlarda patlak veren bir skandal sayesinde öğrenmiş oldu buna inananlar. 2017 genel seçimleri öncesi yapılan bir ankette, Corbyn’nin başka tüm adayları geride bıraktığı ortaya çıkmış. Çıkmış diyorum zira bu sonucu anketin yapıldığı sırada bilmiyorduk. Anketi yapan YouGov şirketi sonuçları Corbyn’i önde gösterdiği için kamuoyundan gizlemiş meğerse. Farklı olan, birebir ankete nazaran dört Muhafazakar Parti seçmeninden biri Corbyn’i kendi başkanlarından bile daha başarılı görüyormuş.
Şirkete tehdit
Sıradan bir anket şirketi değil YouGov. Avrupa, Kuzey Amerika, Orta Doğu, Asya-Pasifik üzere kıymetli bölgelerde de çalışmalar yapan, sonuçları da ciddiye alınan İngiltere kökenli bir kamuoyu araştırma şirketi bu. Chris Curtis isimli eski bir YouGov çalışanı vicdanı sızlayınca toplumsal medya hesaplarında anlatmış olanı biteni. “Sonuçlara nazaran grafiklerimizi yapmış basına vermek üzereydik ki sonra bundan vazgeçildi” diyor. Nadim Zahawi isimli bir Muhafazakâr Parti milletvekilinin YouGov’un CEO’su Stephen Shakespeare’i (soyada dikkat bu ortada????) istifaya zorladığı da Curtis’in argümanları ortasında.
Anketin yapıldığı periyottan liderliği bıraktığı ana kadar Corbyn’i şeytanlaştırma kampanyası sürat kesmedi natürel. Sağcı gazetelerde yer alan akınları not etmiştim bir orta. “Corbyn bir formda iktidarı ele geçirirse, bunun global pozisyonumuz üzerindeki tesiri felaket olur” diye yazmıştı biri. Sağcı, son derece rezil bir bulvar gazetesi olan lakin ülkede oldukça fazla okuyucuya sahip bulunan Sun gazetesinde yer alan bir yazıda “terörist sempatizanı”, “Yahudi aleyhtarı” olarak kelam edilen Corbyn için şunlar söyleniyordu: “Özel şirketlerin varlıklarına el koyacaktı. İskoçya’nın bağımsızlığını tanıyacaktı. Uygulayacağı Venezüela biçimi iktisat siyasetleri yaratacağı sıkıntıların en değersizi olacaktı. Başbakanlık konutuna oturduktan sonra İngiltere’yi NATO’dan çıkaracak, ABD ile bağlarımızı koparacaktı”.
Yazılan doğruydu
Şeytanlaştırma örneği olarak verdim bunları lakin aslında Sun gazetesinin yazdığı her şey doğruydu. Zira Corbyn nitekim sermayenin varlıklarına el koyacak, ülkeyi NATO’dan çıkaracak, ABD ile bağları koparmasa bile en aza indirecekti. Zira bunları hiç saklamamıştı. NATO ile ABD bağlantılarının İngiltere’ye ziyan verdiğini savunuyor, İngiltere’nin sömürgeci geçmişinin hesabını acı çektirdiği halklara vermesi davetleri yapıyordu. Bunlara inanan biri Corbyn.
Tehlikeli olduğu sav edilen bu görüşlerine karşın YouGov’un anketinde birinci olması yabana atılır bir olay değil bu yüzden. O nedenle, sermaye ile sözcüsü Muhafazakâr Parti’nin isteği doğrultusunda Corbyn’i seçimin favorisi gösteren anket sonuçlarının gizlenmesi değerli. Bunun Corbyn’e seçim kaybettirdiğimi söylersem abarttığım düşünülmesin. Zira son derece emniyetli olan (bu olaydan sonra hala muteber mi bilemem) kamuoyu araştırma şirketlerinin sonuçları İngiliz seçmenlerin tercihlerinde başvurdukları kılavuz oluyor. Kararsız seçmenler için de birebir durum kelam konusu.
Yani bir anket şirketi seçim sonuçlarına tesir yapabilir demek ki. Son günlerde bizde farklı firmaların anket dataları ortasındaki derin farkı görünce gerçekten kuşkulanıyorum. Bu bilgilerin bir manipule aracına dönüşmeyeceğini kim garanti edebilir?
Bizim solcular dudak bükerler fakat Personel Partisi’nin liderliğine seçildiğinde, zayıf da olsa Başbakan olma ihtimali olduğundan, tertibi tahrip edecek son derece yıkıcı bir komünist olarak görülürdü. Latife değil, İngiliz sermayesi çok önemli paniğe kapılmıştı sahiden. Başbakan olsaydı düşündüklerini yaşama geçirebilir miydi bilemem lakin eski İşçi Partisi başkanı Jeremy Corbyn, sistemin güzeline gitmeyen ne varsa hepsini yapan, yabancı dostu, İslamofobi zıddı, ülkesi ölçeğinde oldukça radikal sayılması gereken bir sosyalisttir nitekim de. Liderliği sırasında, parti içindeki sağ blokla, Blaircilerle gayretinde de asla taviz vermeyen bir tavır sergilemişti.
Asılsız suçlamaların hedefi
Ülkenin tesirli medyasının, solda sayılan Guardian’ın da alışılmış, “şeytanlaştırmak” için elinden geleni yaptığı biri olduğuna şahit olmuşumdur. Hiç hak etmediği, hiç de olmadığı halde, yalnızca İsrail’i eleştirdiği için, antisemit olmakla bile suçlanmıştı. Bunun derdini uzun vakit çekti. Lakin epey başarılı bir liderlik sergilediği gerçektir. Partiye genç üye akını onun vaktinde olmuştur örneğin. Bu nedenle, Büyük Britanya Komünist Partisi destekçisi olmama karşın Corbyn periyodunda sempati duymuşumdur Personel Partisi’ne. Bunda Corbyn’i ferdî olarak tanımış olmamın da tesiri kuşkusuz vardır.
Tüm yeteneğine, bilgi birikimine karşın radikalliğinden dolayı halkta da Personel Partisi seçmeninde de karşılığı olmadığını söylerlerdi. Buna inananların çok olduğunu bilirim. Meğer bunun hakikat olmadığını yakınlarda patlak veren bir skandal sayesinde öğrenmiş oldu buna inananlar. 2017 genel seçimleri öncesi yapılan bir ankette, Corbyn’nin başka tüm adayları geride bıraktığı ortaya çıkmış. Çıkmış diyorum zira bu sonucu anketin yapıldığı sırada bilmiyorduk. Anketi yapan YouGov şirketi sonuçları Corbyn’i önde gösterdiği için kamuoyundan gizlemiş meğerse. Farklı olan, birebir ankete nazaran dört Muhafazakar Parti seçmeninden biri Corbyn’i kendi başkanlarından bile daha başarılı görüyormuş.
Şirkete tehdit
Sıradan bir anket şirketi değil YouGov. Avrupa, Kuzey Amerika, Orta Doğu, Asya-Pasifik üzere kıymetli bölgelerde de çalışmalar yapan, sonuçları da ciddiye alınan İngiltere kökenli bir kamuoyu araştırma şirketi bu. Chris Curtis isimli eski bir YouGov çalışanı vicdanı sızlayınca toplumsal medya hesaplarında anlatmış olanı biteni. “Sonuçlara nazaran grafiklerimizi yapmış basına vermek üzereydik ki sonra bundan vazgeçildi” diyor. Nadim Zahawi isimli bir Muhafazakâr Parti milletvekilinin YouGov’un CEO’su Stephen Shakespeare’i (soyada dikkat bu ortada????) istifaya zorladığı da Curtis’in argümanları ortasında.
Anketin yapıldığı periyottan liderliği bıraktığı ana kadar Corbyn’i şeytanlaştırma kampanyası sürat kesmedi natürel. Sağcı gazetelerde yer alan akınları not etmiştim bir orta. “Corbyn bir formda iktidarı ele geçirirse, bunun global pozisyonumuz üzerindeki tesiri felaket olur” diye yazmıştı biri. Sağcı, son derece rezil bir bulvar gazetesi olan lakin ülkede oldukça fazla okuyucuya sahip bulunan Sun gazetesinde yer alan bir yazıda “terörist sempatizanı”, “Yahudi aleyhtarı” olarak kelam edilen Corbyn için şunlar söyleniyordu: “Özel şirketlerin varlıklarına el koyacaktı. İskoçya’nın bağımsızlığını tanıyacaktı. Uygulayacağı Venezüela biçimi iktisat siyasetleri yaratacağı sıkıntıların en değersizi olacaktı. Başbakanlık konutuna oturduktan sonra İngiltere’yi NATO’dan çıkaracak, ABD ile bağlarımızı koparacaktı”.
Yazılan doğruydu
Şeytanlaştırma örneği olarak verdim bunları lakin aslında Sun gazetesinin yazdığı her şey doğruydu. Zira Corbyn nitekim sermayenin varlıklarına el koyacak, ülkeyi NATO’dan çıkaracak, ABD ile bağları koparmasa bile en aza indirecekti. Zira bunları hiç saklamamıştı. NATO ile ABD bağlantılarının İngiltere’ye ziyan verdiğini savunuyor, İngiltere’nin sömürgeci geçmişinin hesabını acı çektirdiği halklara vermesi davetleri yapıyordu. Bunlara inanan biri Corbyn.
Tehlikeli olduğu sav edilen bu görüşlerine karşın YouGov’un anketinde birinci olması yabana atılır bir olay değil bu yüzden. O nedenle, sermaye ile sözcüsü Muhafazakâr Parti’nin isteği doğrultusunda Corbyn’i seçimin favorisi gösteren anket sonuçlarının gizlenmesi değerli. Bunun Corbyn’e seçim kaybettirdiğimi söylersem abarttığım düşünülmesin. Zira son derece emniyetli olan (bu olaydan sonra hala muteber mi bilemem) kamuoyu araştırma şirketlerinin sonuçları İngiliz seçmenlerin tercihlerinde başvurdukları kılavuz oluyor. Kararsız seçmenler için de birebir durum kelam konusu.
Yani bir anket şirketi seçim sonuçlarına tesir yapabilir demek ki. Son günlerde bizde farklı firmaların anket dataları ortasındaki derin farkı görünce gerçekten kuşkulanıyorum. Bu bilgilerin bir manipule aracına dönüşmeyeceğini kim garanti edebilir?
