AKP’nin geçen hafta TBMM Başkanlığı’na sunduğu “İstanbul Finans Merkezi (İFM) Kanun Teklifi” üzerindeki görüşmeler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başladı. New York, Londra, Tokyo, Dubai finans merkezleri üzere İstanbul’un da global bir finans merkezi olmasının amaçlandığı kanun teklifinde, İFM’nin tüm altyapı ve üstyapısının işletilmesi, yönetilmesi ile bölge hudutları içerisinde kalan bağımsız kısımların kiraya verilmesi iş ve süreçlerinin 20 yıl mühlet ile Türkiye Varlık Fonu tarafından bu emelle kurulan bir anonim şirket tarafından yürütülmesi düzenleniyor. Teklifle İFM’de gerçekleştirilecek finansal hizmet ihracatı niteliğindeki faaliyet ve süreçlerle ilgili istisnalar getiriliyor. İştirakçi dokümanı almış finansal kuruluşlar tarafından İFM’de gerçekleştirilen finansal hizmet ihracatı niteliğindeki faaliyetler kapsamında elde edilen yararların yüzde 75’i kurumlar vergisinden istisna tutulması öngörülüyor.
‘Ciddi risklerle karşı karşıyayız’
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, getirilecek istisnalarla yabancı yatırımcıların gelmesinin gerçekçi olmadığını tabir ederek, yatırım için hukuk devleti ve ekonomik istikrarın olması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin iktisadına değinen Bekaroğlu, “Böyle bir ortamda önemli risklerle karşı karşıyayız. Bir de buna jeopolitik riskler eklendi. Sayın Cumhurbaşkanı ‘terörle uğraş için çok gereklidir’ diye güneyde hudut ötesi bir operasyona yani savaşa gireceğimizi ilan etti. Yalnızca PKK, PYD ile savaş manasına gelmiyor bu, onlara karşı operasyon yapmak manasına gelmiyor, herkes biliyor ki orada İran var, Amerika var, Rusya var, Suriye idaresi var” dedi.
‘Bu lafı cumhurbaşkanına iade ediyorum’
Bekaroğlu, Erdoğan’ın partisinin geçen hafta küme toplantısındaki Seyahat hareketlerine yönelik açıklamalarına da reaksiyon gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullandığı kelamı ‘S…’ olarak söz eden Bekaroğlu, şöyle konuştu:
“Sayın Cumhurbaşkanı her şey olağanmış üzere buraya teklif getiriyor öbür taraftan bunlar yokmuş üzere her yerde bağırıyor çağırıyor, milletin yarısına ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor. S… diyeceği nitelendirmede bulunuyor. Kime? Milletin yarısına. Seyahat şovlarına, resmi sayılara nazaran 4 milyon insan katıldı. Biz katıldık. Ben çocuklarımla, eşimle gittim. Bu lafı iade ediyorum Sayın Cumhurbaşkanına.”
Komisyon lideri ‘sürtük’ün hakaret olduğunu kabul etti
Bekaroğlu’nun konuşmasına müdahale eden Komisyon Lideri Cevdet Yılmaz, “Cumhurbaşkanımız 85 milyonun cumhurbaşkanı. Hakaret etmeye hakkınız yok. Hakaret ediyorsunuz” dedi. Bekaroğlu ise “Ne diyorsun sayın lider. Ben etmedim, o bize hakaret etti” cevabı verdi.
Komisyonda, tansiyon yükselirken milletvekilleri ortasında tartışma yaşandı. Yılmaz, Bekaroğlu’ndan kelamlarını düzeltmesini istedi. Bekaroğlu ise görüşlerini yineledi. Tansiyonun sürmesi üzerine toplantıya orta verildi. Ortanın akabinde oturumu açan Cevdet Yılmaz, şu açıklamayı yaptı:
“Sayın Bekaroğlu’nun sözleri oldu. Ben de müdahale etmek zorunda kaldım. İki konu var. Bir tanesi Türkiye savaşa girmiyor. Ülkesinin güvenliğini sağlamaya dönük operasyon yapıyor. Terör örgütleriyle savaş olmaz. Onlarla çaba edilir. Öteki taraftan cumhurbaşkanımıza dönük hiçbir biçimde tasvip edemeyeceğimiz tabirler kullanıldı. Aşikâr periyotta kime söylediği muhakkak olan hususu ‘milletin yarısına kullanılıyor’ üzere anlatmanız hiç hakikat değil. O devirde Cumhurbaşkanımız ve ailesine yapılan hakaretleri de hepimiz hatırlıyoruz. Yapılan vandallık ve küfürleri de unutmadık. Bu ülkeye neler kaybettirdiğini de hatırlıyoruz. Yasal hükümeti antidemokratik halde devirmeye çalıştılar” diye konuştu.
‘Söylediğimi geri almıyorum’
Yılmaz’a karşılık veren Bekaroğlu, şöyle konuştu:
“Ben Sayın Cumhurbaşkanına hakaret etmedim. Siz ‘burada vandallar vardı, yıkıyorlardı, yakıyorlardı onlara dedi’ diyorsunuz. Türkiye bu türlü anlamadı. Sayın Cumhurbaşkanı da bir sefer daha o kelimeyi kullanmadı, sahiplenmedi. Bir insan rastgele bir sebepten ötürü hakaret edemez. Şayet orada vandallar vardı ise bunlar hatalı; bu hatalarla ilgili yakalanır, ceza alır. Türkiye vatandaşlarına hakaret etme hakkımız yoktur, cumhurbaşkanının hiç yoktur. Söylediğimi geri almıyorum. Hakaret etmiyorum. Ben oraya gittim, eşim ve çocuklarımla. Cumhurbaşkanının söylediğinden ötürü rencide oldum. Şayet bizim için söylemişse iade ediyorum.
Savaş sıkıntısına gelince güneye bir operasyon var. Ben gerekli gereksizliği ile bir şey söylemedim. ‘Jeopolitik riskler var’ dedim. Türkiye bu türlü bir operasyona giriyorsa, gidecek. Orada öbür devletler var. Zahmetler olur. Bu manada söyledim. Savaş sözü kabahat mudur? Tamam hudut ötesi operasyon ismi o olsun. Lakin orada öteki devletle karşı karşıya gelme ihtimali ve savaş çıkma ihtimali var.”
AKP’li Yegin, Erdoğan’ı savundu: Gezi’yi vahim hale getirenleri kastetti
Komisyon Üyesi ve AKP Ankara Milletvekili Orhan Yegin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aksiyonlara katılan insanları kastetmediğini savundu. Yegin, “Gezi olaylarını vahim bir hale getiren şahısları kastetmiştir. ‘Kamu binalarının, polis araçlarının, ambulansların, işyerlerinin, otobüslerin, sokakların, parkların yakıldığı’ demiştir. Sayın Bekaroğlu’nun buralara katılmadığına inanıyoruz” dedi.
Bekaroğlu, bunun üzerine “Bir ülkenin cumhurbaşkanını hata işleyen insanlara da hakaret edemez” karşılığını verdi.
Bekaroğlu’nun mikronu, “Düzgün bir lisan kullanın” denilerek kapatıldı.
AKP’nin geçen hafta TBMM Başkanlığı’na sunduğu “İstanbul Finans Merkezi (İFM) Kanun Teklifi” üzerindeki görüşmeler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başladı. New York, Londra, Tokyo, Dubai finans merkezleri üzere İstanbul’un da global bir finans merkezi olmasının amaçlandığı kanun teklifinde, İFM’nin tüm altyapı ve üstyapısının işletilmesi, yönetilmesi ile bölge hudutları içerisinde kalan bağımsız kısımların kiraya verilmesi iş ve süreçlerinin 20 yıl mühlet ile Türkiye Varlık Fonu tarafından bu emelle kurulan bir anonim şirket tarafından yürütülmesi düzenleniyor. Teklifle İFM’de gerçekleştirilecek finansal hizmet ihracatı niteliğindeki faaliyet ve süreçlerle ilgili istisnalar getiriliyor. İştirakçi dokümanı almış finansal kuruluşlar tarafından İFM’de gerçekleştirilen finansal hizmet ihracatı niteliğindeki faaliyetler kapsamında elde edilen yararların yüzde 75’i kurumlar vergisinden istisna tutulması öngörülüyor.
‘Ciddi risklerle karşı karşıyayız’
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, getirilecek istisnalarla yabancı yatırımcıların gelmesinin gerçekçi olmadığını tabir ederek, yatırım için hukuk devleti ve ekonomik istikrarın olması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin iktisadına değinen Bekaroğlu, “Böyle bir ortamda önemli risklerle karşı karşıyayız. Bir de buna jeopolitik riskler eklendi. Sayın Cumhurbaşkanı ‘terörle uğraş için çok gereklidir’ diye güneyde hudut ötesi bir operasyona yani savaşa gireceğimizi ilan etti. Yalnızca PKK, PYD ile savaş manasına gelmiyor bu, onlara karşı operasyon yapmak manasına gelmiyor, herkes biliyor ki orada İran var, Amerika var, Rusya var, Suriye idaresi var” dedi.
‘Bu lafı cumhurbaşkanına iade ediyorum’
Bekaroğlu, Erdoğan’ın partisinin geçen hafta küme toplantısındaki Seyahat hareketlerine yönelik açıklamalarına da reaksiyon gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullandığı kelamı ‘S…’ olarak söz eden Bekaroğlu, şöyle konuştu:
“Sayın Cumhurbaşkanı her şey olağanmış üzere buraya teklif getiriyor öbür taraftan bunlar yokmuş üzere her yerde bağırıyor çağırıyor, milletin yarısına ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor. S… diyeceği nitelendirmede bulunuyor. Kime? Milletin yarısına. Seyahat şovlarına, resmi sayılara nazaran 4 milyon insan katıldı. Biz katıldık. Ben çocuklarımla, eşimle gittim. Bu lafı iade ediyorum Sayın Cumhurbaşkanına.”
Komisyon lideri ‘sürtük’ün hakaret olduğunu kabul etti
Bekaroğlu’nun konuşmasına müdahale eden Komisyon Lideri Cevdet Yılmaz, “Cumhurbaşkanımız 85 milyonun cumhurbaşkanı. Hakaret etmeye hakkınız yok. Hakaret ediyorsunuz” dedi. Bekaroğlu ise “Ne diyorsun sayın lider. Ben etmedim, o bize hakaret etti” cevabı verdi.
Komisyonda, tansiyon yükselirken milletvekilleri ortasında tartışma yaşandı. Yılmaz, Bekaroğlu’ndan kelamlarını düzeltmesini istedi. Bekaroğlu ise görüşlerini yineledi. Tansiyonun sürmesi üzerine toplantıya orta verildi. Ortanın akabinde oturumu açan Cevdet Yılmaz, şu açıklamayı yaptı:
“Sayın Bekaroğlu’nun sözleri oldu. Ben de müdahale etmek zorunda kaldım. İki konu var. Bir tanesi Türkiye savaşa girmiyor. Ülkesinin güvenliğini sağlamaya dönük operasyon yapıyor. Terör örgütleriyle savaş olmaz. Onlarla çaba edilir. Öteki taraftan cumhurbaşkanımıza dönük hiçbir biçimde tasvip edemeyeceğimiz tabirler kullanıldı. Aşikâr periyotta kime söylediği muhakkak olan hususu ‘milletin yarısına kullanılıyor’ üzere anlatmanız hiç hakikat değil. O devirde Cumhurbaşkanımız ve ailesine yapılan hakaretleri de hepimiz hatırlıyoruz. Yapılan vandallık ve küfürleri de unutmadık. Bu ülkeye neler kaybettirdiğini de hatırlıyoruz. Yasal hükümeti antidemokratik halde devirmeye çalıştılar” diye konuştu.
‘Söylediğimi geri almıyorum’
Yılmaz’a karşılık veren Bekaroğlu, şöyle konuştu:
“Ben Sayın Cumhurbaşkanına hakaret etmedim. Siz ‘burada vandallar vardı, yıkıyorlardı, yakıyorlardı onlara dedi’ diyorsunuz. Türkiye bu türlü anlamadı. Sayın Cumhurbaşkanı da bir sefer daha o kelimeyi kullanmadı, sahiplenmedi. Bir insan rastgele bir sebepten ötürü hakaret edemez. Şayet orada vandallar vardı ise bunlar hatalı; bu hatalarla ilgili yakalanır, ceza alır. Türkiye vatandaşlarına hakaret etme hakkımız yoktur, cumhurbaşkanının hiç yoktur. Söylediğimi geri almıyorum. Hakaret etmiyorum. Ben oraya gittim, eşim ve çocuklarımla. Cumhurbaşkanının söylediğinden ötürü rencide oldum. Şayet bizim için söylemişse iade ediyorum.
Savaş sıkıntısına gelince güneye bir operasyon var. Ben gerekli gereksizliği ile bir şey söylemedim. ‘Jeopolitik riskler var’ dedim. Türkiye bu türlü bir operasyona giriyorsa, gidecek. Orada öbür devletler var. Zahmetler olur. Bu manada söyledim. Savaş sözü kabahat mudur? Tamam hudut ötesi operasyon ismi o olsun. Lakin orada öteki devletle karşı karşıya gelme ihtimali ve savaş çıkma ihtimali var.”
AKP’li Yegin, Erdoğan’ı savundu: Gezi’yi vahim hale getirenleri kastetti
Komisyon Üyesi ve AKP Ankara Milletvekili Orhan Yegin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aksiyonlara katılan insanları kastetmediğini savundu. Yegin, “Gezi olaylarını vahim bir hale getiren şahısları kastetmiştir. ‘Kamu binalarının, polis araçlarının, ambulansların, işyerlerinin, otobüslerin, sokakların, parkların yakıldığı’ demiştir. Sayın Bekaroğlu’nun buralara katılmadığına inanıyoruz” dedi.
Bekaroğlu, bunun üzerine “Bir ülkenin cumhurbaşkanını hata işleyen insanlara da hakaret edemez” karşılığını verdi.
Bekaroğlu’nun mikronu, “Düzgün bir lisan kullanın” denilerek kapatıldı.
