Ankara’da açılan Etlik Kent Hastanesi nedeniyle, Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi, Etlik Zübeyde Bayan Sıhhati Hastanesi, Sami Ulus Çocuk Hastanesi, Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Ulucanlar Göz Hastanesi’nin taşınması tartışmaları da beraberinde getirdi.
Gazete Duvar’dan Parıltı Kaplan’ın haberine nazaran, Sıhhat Bakanlığı’nın “hastanelerin kapanmadığı” açıklamasına karşın kelam konusu hastanelerin gereç ve işçisi Etlik Kent Hastanesi’ne taşındı. Taşınan hastanelerin çalışanlarına nazaran bu süreçte yeni randevu verilmiyor ve hastane idareleri tarafından ‘Hastane kapandı demeyin’ baskısı yapılıyor.
Hasta idaresinden çalışanlara: Kapanma sözünü asla kullanmayın
Ankara Dr. Sami Ulus Bayan Doğum, Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde misyon yapmakta olan bir çalışandan edinilen bilgiye nazaran, hastanede çocukları ilgilendiren kısımların tamamı Etlik Kent Hastanesi’ne, Bayan Doğum Kısmı ise Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne taşınıyor. Mevcut durumda ameliyatların iptal edildiğini, sezaryen randevusu veremediklerini ve hastaları ayakta muayene ettiklerini söyleyen hastane çalışanı, “Hastalar devamlı ‘nereye taşınıyorsunuz, nereye gelelim, nerede doğum yapacağım, acil bir durumda nereye başvuracağız’ üzere pek çok soru soruyor” dedi.
Hasta idaresi tarafından çalışana, “Hastanenin durumunu soranlara kapanıyor demeyeceksiniz” halinde ihtarların yapıldığını, çalışanların idare tarafından, “Hastane kapanıyor’ demeyin, ‘Hastane taşınma aşamasında’ deyin” telkiniyle baskı uygulandığını belirten çalışan, “Bize ‘kapanma sözünü asla kullanmayın’ deniyor. Aslında biz hasta yatırmıyoruz, elektif (önceden planlanan) ameliyat yapmıyoruz. Acil ameliyatları mecburen yapıyoruz. Bazen acile gelen hastaları bile ayaktan göndermek durumundayız. Aslında hastanede kâfi konumda yerimiz var lakin ‘yatış yapmayın’ deniyor” tabirlerini kullandı.
‘İstifa etmeyin’ iddiası
Sami Ulus Hastanesi’ndeki Bayan Doğum Kısmı’nın Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne taşınacak olmasının asistanlar için problemlere neden olduğunu, Keçiören’deki hastanenin fiziki yapısının uygun olmaması nedeniyle asistanların burada çalışmak istemediğini belirten hastane çalışanı, “Asistanlar Keçiören’ gitmek istemiyor zira orada buradaki hastanelerin fiziki imkânlarının yarısı bile yok” dedi.
Sami Ulus Hastanesi idaresinin doktorlara ‘istifa etmemeleri’ istikametinde baskılar yaptığını, bilhassa doçent takımında çalışan doktorların istifa etmek istediğini belirten işçi, “İstifa etmek istiyorlar ancak başhekimlik müsaade vermiyor. Bir hastanede eğitim kliniği açılabilmesi için kimi konular var. Örneğin en az iki doçentin orada olması üzere. Bu tabipler Keçiören’e gitmeden evvel bu istifalar olursa orada açılmak istenen eğitim kliniğini hayata geçemeyecek” dedi.
‘Dışkapı Hastanesi’nden kent hastanesine aygıtlar taşındı’
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz günlerde Ankara’da Dışkapı Hastanesi’nin kapatılacağına ait tezleri reddetti. Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde misyon yapan bir öteki çalışan ise hastanede bütün kliniklerin taşındığını yalnızca yüzde 20’sinin kaldığını, faaliyette kalan kısımların Fizik 1, Fizik 2 olduğunu söyledi. Dışkapı Hastanesi’ne bağlı “mevkii” binasının da pazartesiden itibaren (3 Ekim) büsbütün kapatılacağını tabir eden çalışan, “Hastaneye gelenlere şu an bakılıyor ancak randevular iptal edildi, yenisi de verilmiyor” dedi ve şöyle devam etti:
“Biz cumartesi (24 Eylül) günü taşındık. Hafta başında Etlik Kent Hastanesi’nde bir iki hasta giriş yaptı. Ben oradaydım evraklarımızı yerleştirdik. Orada kimi kliniklerin aygıtları eksik alınmış. Bu binadan taşınan aygıtlar oldu, yani kent hastanesinde eksikler var. Etlik’teki kent hastanesine 50 bin kişinin girip çıkacağı söyleniyor. Ne alt geçit ne de üst geçit var. Berbat bir trafik yaşanıyor. Tabip odalarının tuvaleti, lavabosu bile yok. Çok makus. Hasta odaları abartılı büyük tutulmuş, çok büyük kral dairesi üzere.“
‘Bazı kısımlar boşaltılan hastanelere taşınıyor’
Ankara Tabip Odası İdare Heyeti Üyesi Ayşe Uğurlu, çalışmakta olduğu Ankara Hastanesi’nin birtakım kısımlarının kent hastanesi için boşaltılan Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne taşındığını, Sıhhat Bakanı Koca’nın “hastaneler kapanmayacak” açıklamasının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Uğurlu, “Yakın merkez hastanelerin kimi kısımları o boşalan hastanelere taşınıyor. Bakanlık, ‘Biz taşınmadık, bakın hastane açık’ algısını yaratmak için bu türlü bir sistem izliyor” dedi.
‘Kamu ikili ziyana uğratılıyor’
Kapatılan hastanelerin aygıt ve sedyelerinin kent hastanelerine götürüldüğünü söyleyen Uğurlu, kent hastanelerindeki yeni aygıtların kullanımıyla ilgili de sorunlar olabileceğini tabir etti. Yap-işlet-devret ya da kamu özel ortaklı projelerinde, şirketlerin yahut yüklenici firmaların yeni bir hastanede her türlü malzemesi karşılamak zorunda olduğunu söz eden Uğurlu, “Yap-işlet-devret modelinin kontratlarında alt yapıya ait mevcut şirketlerin bunu karşılamasına yönelik bir husus var. Lakin ne yazık ki kamuya ilişkin her türlü tıbbi donanım kent hastanelerine taşındığını görüyoruz. Kamu ikili ziyana uğratılıyor” dedi.
Halkın sıhhate erişiminin giderek zorlaştığını söyleyen Uğurlu, hastanelerin kapanma süreciyle birlikte acillerde bir “patlama” yaşandığını söz etti. Uğurlu, “Sağlıkta dönüşümün getirdiği harika tüketim acile olan müracaatların artmasına neden oldu. Bu noktada kaos arttı, bu da sıhhatte şiddeti de arttıracak. Yaşananların hepsi aslında birbiriyle direkt bağlantılı” diye konuştu.
Ankara’da açılan Etlik Kent Hastanesi nedeniyle, Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi, Etlik Zübeyde Bayan Sıhhati Hastanesi, Sami Ulus Çocuk Hastanesi, Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Ulucanlar Göz Hastanesi’nin taşınması tartışmaları da beraberinde getirdi.
Gazete Duvar’dan Parıltı Kaplan’ın haberine nazaran, Sıhhat Bakanlığı’nın “hastanelerin kapanmadığı” açıklamasına karşın kelam konusu hastanelerin gereç ve işçisi Etlik Kent Hastanesi’ne taşındı. Taşınan hastanelerin çalışanlarına nazaran bu süreçte yeni randevu verilmiyor ve hastane idareleri tarafından ‘Hastane kapandı demeyin’ baskısı yapılıyor.
Hasta idaresinden çalışanlara: Kapanma sözünü asla kullanmayın
Ankara Dr. Sami Ulus Bayan Doğum, Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde misyon yapmakta olan bir çalışandan edinilen bilgiye nazaran, hastanede çocukları ilgilendiren kısımların tamamı Etlik Kent Hastanesi’ne, Bayan Doğum Kısmı ise Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne taşınıyor. Mevcut durumda ameliyatların iptal edildiğini, sezaryen randevusu veremediklerini ve hastaları ayakta muayene ettiklerini söyleyen hastane çalışanı, “Hastalar devamlı ‘nereye taşınıyorsunuz, nereye gelelim, nerede doğum yapacağım, acil bir durumda nereye başvuracağız’ üzere pek çok soru soruyor” dedi.
Hasta idaresi tarafından çalışana, “Hastanenin durumunu soranlara kapanıyor demeyeceksiniz” halinde ihtarların yapıldığını, çalışanların idare tarafından, “Hastane kapanıyor’ demeyin, ‘Hastane taşınma aşamasında’ deyin” telkiniyle baskı uygulandığını belirten çalışan, “Bize ‘kapanma sözünü asla kullanmayın’ deniyor. Aslında biz hasta yatırmıyoruz, elektif (önceden planlanan) ameliyat yapmıyoruz. Acil ameliyatları mecburen yapıyoruz. Bazen acile gelen hastaları bile ayaktan göndermek durumundayız. Aslında hastanede kâfi konumda yerimiz var lakin ‘yatış yapmayın’ deniyor” tabirlerini kullandı.
‘İstifa etmeyin’ iddiası
Sami Ulus Hastanesi’ndeki Bayan Doğum Kısmı’nın Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne taşınacak olmasının asistanlar için problemlere neden olduğunu, Keçiören’deki hastanenin fiziki yapısının uygun olmaması nedeniyle asistanların burada çalışmak istemediğini belirten hastane çalışanı, “Asistanlar Keçiören’ gitmek istemiyor zira orada buradaki hastanelerin fiziki imkânlarının yarısı bile yok” dedi.
Sami Ulus Hastanesi idaresinin doktorlara ‘istifa etmemeleri’ istikametinde baskılar yaptığını, bilhassa doçent takımında çalışan doktorların istifa etmek istediğini belirten işçi, “İstifa etmek istiyorlar ancak başhekimlik müsaade vermiyor. Bir hastanede eğitim kliniği açılabilmesi için kimi konular var. Örneğin en az iki doçentin orada olması üzere. Bu tabipler Keçiören’e gitmeden evvel bu istifalar olursa orada açılmak istenen eğitim kliniğini hayata geçemeyecek” dedi.
‘Dışkapı Hastanesi’nden kent hastanesine aygıtlar taşındı’
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz günlerde Ankara’da Dışkapı Hastanesi’nin kapatılacağına ait tezleri reddetti. Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde misyon yapan bir öteki çalışan ise hastanede bütün kliniklerin taşındığını yalnızca yüzde 20’sinin kaldığını, faaliyette kalan kısımların Fizik 1, Fizik 2 olduğunu söyledi. Dışkapı Hastanesi’ne bağlı “mevkii” binasının da pazartesiden itibaren (3 Ekim) büsbütün kapatılacağını tabir eden çalışan, “Hastaneye gelenlere şu an bakılıyor ancak randevular iptal edildi, yenisi de verilmiyor” dedi ve şöyle devam etti:
“Biz cumartesi (24 Eylül) günü taşındık. Hafta başında Etlik Kent Hastanesi’nde bir iki hasta giriş yaptı. Ben oradaydım evraklarımızı yerleştirdik. Orada kimi kliniklerin aygıtları eksik alınmış. Bu binadan taşınan aygıtlar oldu, yani kent hastanesinde eksikler var. Etlik’teki kent hastanesine 50 bin kişinin girip çıkacağı söyleniyor. Ne alt geçit ne de üst geçit var. Berbat bir trafik yaşanıyor. Tabip odalarının tuvaleti, lavabosu bile yok. Çok makus. Hasta odaları abartılı büyük tutulmuş, çok büyük kral dairesi üzere.“
‘Bazı kısımlar boşaltılan hastanelere taşınıyor’
Ankara Tabip Odası İdare Heyeti Üyesi Ayşe Uğurlu, çalışmakta olduğu Ankara Hastanesi’nin birtakım kısımlarının kent hastanesi için boşaltılan Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne taşındığını, Sıhhat Bakanı Koca’nın “hastaneler kapanmayacak” açıklamasının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Uğurlu, “Yakın merkez hastanelerin kimi kısımları o boşalan hastanelere taşınıyor. Bakanlık, ‘Biz taşınmadık, bakın hastane açık’ algısını yaratmak için bu türlü bir sistem izliyor” dedi.
‘Kamu ikili ziyana uğratılıyor’
Kapatılan hastanelerin aygıt ve sedyelerinin kent hastanelerine götürüldüğünü söyleyen Uğurlu, kent hastanelerindeki yeni aygıtların kullanımıyla ilgili de sorunlar olabileceğini tabir etti. Yap-işlet-devret ya da kamu özel ortaklı projelerinde, şirketlerin yahut yüklenici firmaların yeni bir hastanede her türlü malzemesi karşılamak zorunda olduğunu söz eden Uğurlu, “Yap-işlet-devret modelinin kontratlarında alt yapıya ait mevcut şirketlerin bunu karşılamasına yönelik bir husus var. Lakin ne yazık ki kamuya ilişkin her türlü tıbbi donanım kent hastanelerine taşındığını görüyoruz. Kamu ikili ziyana uğratılıyor” dedi.
Halkın sıhhate erişiminin giderek zorlaştığını söyleyen Uğurlu, hastanelerin kapanma süreciyle birlikte acillerde bir “patlama” yaşandığını söz etti. Uğurlu, “Sağlıkta dönüşümün getirdiği harika tüketim acile olan müracaatların artmasına neden oldu. Bu noktada kaos arttı, bu da sıhhatte şiddeti de arttıracak. Yaşananların hepsi aslında birbiriyle direkt bağlantılı” diye konuştu.
