Soru benim değil, sokakta, otobüste, metroda karşılaştığım insanların. Onlar soruyor:
Babacan Truva atı mı?
Davutoğlu Truva atı mı?
Neden bu türlü düşünüyorsunuz diye sordum…
Yanıt şu: İkisi de altılı masada aday konusunda uzlaşamazsak biz aday olacağız diyorlar
Yani dedim…
İkisi de maraza çıkarmaya hazır. İkisi de altılı masayı bozma niyetinde dediler.
Geriye dönük demeçlerini taradım. Bu türlü düşünmekte haksız değiller…
Anketlerde (sonuçlarının sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Bu fikrimi tekraren lisana getirdim) ölçüme dahi girmeyecek kadar düşük oy alan Davutoğlu efeleniyor…
Erdoğan’ın karşısına çıkacak adayı ben belirlerim demek istiyor… Babacan da birebir görüşte…
İkisini vur baş başa yüzde üç etmezler lakin kendilerini altılı masanın kıymetli aktörleri sayıyorlar…
Ortak adayda uzlaşamazlarsa kendileri aday olurmuş…
Olun o vakit?
Sıkıysa olun!..
CHP ve UYGUN Parti’nin sırtına yapışarak siyaset yapmayı, böbürlenmeyi, kabadayılık yapmayı bırakın…
Çıkın meydanlara…
Karşılığınız var mı yok mu görün?
Her şeyden evvel Davutoğlu 2015 yılının haziran ayı ile kasım ayı arısında olanların hesabını versin. Canlı bombaların. İki seçim ortası canlı bombalar neden ortalığa çıktı sonra neden yok oldular periyodun başbakanı olarak izah etmeli!..
İnsanlar ölürken ‘oyumuz artıyor’ kelamına açıklık getirmeli…
Açıkça hesabını vermeli…
İktidardan kovulunca artık karşım demekle muhalif olunmuyor. Evvel hesap verecekler. Özeleştir yapacaklar, özür diyecekler…
Başımızdaki milyonlarca sığınmacı/geçmen/mülteci ismini ne derseniz kadar müsebbibi Davutoğlu değil mi?
Türkiye’nin milyar dolarlık borcunun faili Babacan değil mi?
Gezi protestolarında ikisi de sindi…
Babacan’ın işvereni Abdullah Gül , Gezi deki gençleri anlıyorum demişti lakin bir gecede çark etti.. Erdoğan’ın gazabına uğramamak için Rize’ye kaçtı, çay kesti…
Cumhurbaşkanı başbakandan korkar mı?
Valla korktu ve kaçtı…
Şimdilerde kral çıplak diyen, öksürmek vaktidir diye kendini hatırlatan Bülent Arınç da korktu ve kaçtı.
O vakit başbakan yardımcısıydı… Vaktinde ses çıkarmayanların bugün Erdoğan’ın gittiğini görüp konum almaları, demokrat kesilmelerini amiyane tabirle toplum yemiyor.
Toplum yeniden amiyane tabirle hayvan terli diyor!
Başta Davutoğlu, demokrasi, hak, hukuk diye nutuklar atmasın. Erdoğan kulağından tutup kapının önüne koyduğu gün konuşacaktı…
Dünya siyasi tarihinde görülmemiş hadisedir. Yüzde 49 oy alarak seçilen başbakanın kapı önüne konulduğunu literatüre geçecektir.
Efendim, davaya ziyan vermemek için konuşmamış…
Ne davası?
Demokrasi davası mı?
Hukuk davası mı?
Adalet davası mı?
Hepsi ilga edildi….
Dava İslam devleti kurma dava mıydı? Bu sebepten mi haksızlığa, hukuksuzluğa, geçersiz davalara, tutuklamalara, aydınların hücrelerde çürütülmesine ses çıkarmadılar…
Bugün efelenmelerini gören halk diyor ki; Davutoğlu ve Babacan Millet İttifakı’na sokulan Truva cet mı?
Soru benim değil, sokakta, otobüste, metroda karşılaştığım insanların. Onlar soruyor:
Babacan Truva atı mı?
Davutoğlu Truva atı mı?
Neden bu türlü düşünüyorsunuz diye sordum…
Yanıt şu: İkisi de altılı masada aday konusunda uzlaşamazsak biz aday olacağız diyorlar
Yani dedim…
İkisi de maraza çıkarmaya hazır. İkisi de altılı masayı bozma niyetinde dediler.
Geriye dönük demeçlerini taradım. Bu türlü düşünmekte haksız değiller…
Anketlerde (sonuçlarının sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Bu fikrimi tekraren lisana getirdim) ölçüme dahi girmeyecek kadar düşük oy alan Davutoğlu efeleniyor…
Erdoğan’ın karşısına çıkacak adayı ben belirlerim demek istiyor… Babacan da birebir görüşte…
İkisini vur baş başa yüzde üç etmezler lakin kendilerini altılı masanın kıymetli aktörleri sayıyorlar…
Ortak adayda uzlaşamazlarsa kendileri aday olurmuş…
Olun o vakit?
Sıkıysa olun!..
CHP ve UYGUN Parti’nin sırtına yapışarak siyaset yapmayı, böbürlenmeyi, kabadayılık yapmayı bırakın…
Çıkın meydanlara…
Karşılığınız var mı yok mu görün?
Her şeyden evvel Davutoğlu 2015 yılının haziran ayı ile kasım ayı arısında olanların hesabını versin. Canlı bombaların. İki seçim ortası canlı bombalar neden ortalığa çıktı sonra neden yok oldular periyodun başbakanı olarak izah etmeli!..
İnsanlar ölürken ‘oyumuz artıyor’ kelamına açıklık getirmeli…
Açıkça hesabını vermeli…
İktidardan kovulunca artık karşım demekle muhalif olunmuyor. Evvel hesap verecekler. Özeleştir yapacaklar, özür diyecekler…
Başımızdaki milyonlarca sığınmacı/geçmen/mülteci ismini ne derseniz kadar müsebbibi Davutoğlu değil mi?
Türkiye’nin milyar dolarlık borcunun faili Babacan değil mi?
Gezi protestolarında ikisi de sindi…
Babacan’ın işvereni Abdullah Gül , Gezi deki gençleri anlıyorum demişti lakin bir gecede çark etti.. Erdoğan’ın gazabına uğramamak için Rize’ye kaçtı, çay kesti…
Cumhurbaşkanı başbakandan korkar mı?
Valla korktu ve kaçtı…
Şimdilerde kral çıplak diyen, öksürmek vaktidir diye kendini hatırlatan Bülent Arınç da korktu ve kaçtı.
O vakit başbakan yardımcısıydı… Vaktinde ses çıkarmayanların bugün Erdoğan’ın gittiğini görüp konum almaları, demokrat kesilmelerini amiyane tabirle toplum yemiyor.
Toplum yeniden amiyane tabirle hayvan terli diyor!
Başta Davutoğlu, demokrasi, hak, hukuk diye nutuklar atmasın. Erdoğan kulağından tutup kapının önüne koyduğu gün konuşacaktı…
Dünya siyasi tarihinde görülmemiş hadisedir. Yüzde 49 oy alarak seçilen başbakanın kapı önüne konulduğunu literatüre geçecektir.
Efendim, davaya ziyan vermemek için konuşmamış…
Ne davası?
Demokrasi davası mı?
Hukuk davası mı?
Adalet davası mı?
Hepsi ilga edildi….
Dava İslam devleti kurma dava mıydı? Bu sebepten mi haksızlığa, hukuksuzluğa, geçersiz davalara, tutuklamalara, aydınların hücrelerde çürütülmesine ses çıkarmadılar…
Bugün efelenmelerini gören halk diyor ki; Davutoğlu ve Babacan Millet İttifakı’na sokulan Truva cet mı?
