Eski TBMM Lideri Bülent Arınç; CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal, ÂLÂ Parti Genel Lider Yardımcısı Cihan Paçacı, DEVA Partisi Genel Lider Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Saadet Partisi Genel Lider Vekili Sabri Tekir ve Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcısı Serap Yazıcı’nın da katıldığı ve Türk Demokrasi Vakfı’nın düzenlediği “Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden” başlıklı programda konuştu.
Arınç, AKP’li vekillerin CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile birebir ortamda görülmekten korktuğunu söyledi ve “Ben bu türlü bir fotoğrafı nasıl izah ederim diyorlar. Korkuyorlar. Fikirlerine güvenen beşerler hiçbir şeyden korkmaz” dedi. Arınç şöyle devam etti:
‘Majestelerinin gazetecileri’
“Tatlı su balığı siyasetçileri var. Suya sabuna dokunmadan. Majestelerinin gazetecileri ile bazen baş başa gelirler, havanın hoşluğundan, suyun berraklığından bahsederler. O sırada da kimi ufak tefek şeylerden konuşurlar. Zannedersiniz ki bir şey söyledi. Majestelerinin gazetecilerine havanın hoşluğundan, suyun berraklığından bahsetmek kâfi değil; öksürmenin vaktidir, bağırmanın vaktidir, kral çıplak demenin vaktidir. Allah cesaretli olana izzet verir. Yavuz olan izzet kazanır, prestij kazanır.
Her gün TBMM’de neredeyse bir eski milletvekilimizin bir eski bakanımızın cenaze merasimine katılıyoruz. Siyasetçilerden yana taraf olmalıyız, siyasetçileri korumalıyız, siyasetçileri küçük görmemeliyiz. Herkes gerisinde bıraktığı iz ile gidiyor. Şayet hiçbir iz bırakamamışsa, hayıflanırım ona. İz bırakmak da şahsiyetle olur. Bana fikrimi sordukları vakit; ben hiçbir vakit sağa sola, üst aşağı bakmadan konuşurum. Kim ne demiş beni ilgilendirmez. Evet bunun için dokuz köyden de kovuluyoruz lakin arkadaşın biri çok hoş söylemiş: ‘Senin söylediklerin hakikat olsun, sen doğruyu konuş, gerisi dokuz köyün problemi. Kesinlikle bir yer bulur ve orada halkın gönlüne girmeyi başarırsınız”
‘Onlar üzere düşünmüyorum’
Altılı Masa ile ilgili, “Onlar üzere düşünmüyorum lakin bu fikirlerimi ayrıyeten bir masada konuşma imkanımız olur” diyen Arınç şunları söyledi:
“Ben burada bulunmam Türk Demokrasi Vakfı’nın kuruluş yıl dönümü kutlamaya iştiraktır. Altılı masa ve onların temsil ettikleri ittifak her biri benim katımda saygındır. Fikirlerine saygılıyım. Onlar üzere düşünmüyorum lakin bu fikirlerimi ayrıyeten bir masada konuşma imkanımız olur. Burada onların hazır bulunması bir mazhariyettir. Hazır bulunmayanlar açısından da yalnızca üzülüyorum. Gittikleri yolun yol olmadığını söylüyorum.”
‘Demokrasiyi savunuyorsak birlikte olalım’
Toplantıda konuşan CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu ise, konuşmasında Arınç’ın tabirlerine ait “Güzel bir konuşma yaptı sayın Arınç. ‘Keşke öbür partiler de gelse buraya’ dedi. Gerçek. Demokrasiyi savunuyorsak birlikte olalım. 1970’lerde, 80’lerde siyasi partilerin genel liderleri otururlardı, televizyonlarda tartışırlardı. Bu devrin bittiğini görüyoruz. Herkesin bir televizyonu var ve muhakkak olaylar tartışılıyor. Toplumu ayrıştırdık. Tehlikeli bir mecraya gerçek Türkiye gidiyor.” dedi.
Eski TBMM Lideri Bülent Arınç; CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal, ÂLÂ Parti Genel Lider Yardımcısı Cihan Paçacı, DEVA Partisi Genel Lider Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Saadet Partisi Genel Lider Vekili Sabri Tekir ve Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcısı Serap Yazıcı’nın da katıldığı ve Türk Demokrasi Vakfı’nın düzenlediği “Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden” başlıklı programda konuştu.
Arınç, AKP’li vekillerin CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile birebir ortamda görülmekten korktuğunu söyledi ve “Ben bu türlü bir fotoğrafı nasıl izah ederim diyorlar. Korkuyorlar. Fikirlerine güvenen beşerler hiçbir şeyden korkmaz” dedi. Arınç şöyle devam etti:
‘Majestelerinin gazetecileri’
“Tatlı su balığı siyasetçileri var. Suya sabuna dokunmadan. Majestelerinin gazetecileri ile bazen baş başa gelirler, havanın hoşluğundan, suyun berraklığından bahsederler. O sırada da kimi ufak tefek şeylerden konuşurlar. Zannedersiniz ki bir şey söyledi. Majestelerinin gazetecilerine havanın hoşluğundan, suyun berraklığından bahsetmek kâfi değil; öksürmenin vaktidir, bağırmanın vaktidir, kral çıplak demenin vaktidir. Allah cesaretli olana izzet verir. Yavuz olan izzet kazanır, prestij kazanır.
Her gün TBMM’de neredeyse bir eski milletvekilimizin bir eski bakanımızın cenaze merasimine katılıyoruz. Siyasetçilerden yana taraf olmalıyız, siyasetçileri korumalıyız, siyasetçileri küçük görmemeliyiz. Herkes gerisinde bıraktığı iz ile gidiyor. Şayet hiçbir iz bırakamamışsa, hayıflanırım ona. İz bırakmak da şahsiyetle olur. Bana fikrimi sordukları vakit; ben hiçbir vakit sağa sola, üst aşağı bakmadan konuşurum. Kim ne demiş beni ilgilendirmez. Evet bunun için dokuz köyden de kovuluyoruz lakin arkadaşın biri çok hoş söylemiş: ‘Senin söylediklerin hakikat olsun, sen doğruyu konuş, gerisi dokuz köyün problemi. Kesinlikle bir yer bulur ve orada halkın gönlüne girmeyi başarırsınız”
‘Onlar üzere düşünmüyorum’
Altılı Masa ile ilgili, “Onlar üzere düşünmüyorum lakin bu fikirlerimi ayrıyeten bir masada konuşma imkanımız olur” diyen Arınç şunları söyledi:
“Ben burada bulunmam Türk Demokrasi Vakfı’nın kuruluş yıl dönümü kutlamaya iştiraktır. Altılı masa ve onların temsil ettikleri ittifak her biri benim katımda saygındır. Fikirlerine saygılıyım. Onlar üzere düşünmüyorum lakin bu fikirlerimi ayrıyeten bir masada konuşma imkanımız olur. Burada onların hazır bulunması bir mazhariyettir. Hazır bulunmayanlar açısından da yalnızca üzülüyorum. Gittikleri yolun yol olmadığını söylüyorum.”
‘Demokrasiyi savunuyorsak birlikte olalım’
Toplantıda konuşan CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu ise, konuşmasında Arınç’ın tabirlerine ait “Güzel bir konuşma yaptı sayın Arınç. ‘Keşke öbür partiler de gelse buraya’ dedi. Gerçek. Demokrasiyi savunuyorsak birlikte olalım. 1970’lerde, 80’lerde siyasi partilerin genel liderleri otururlardı, televizyonlarda tartışırlardı. Bu devrin bittiğini görüyoruz. Herkesin bir televizyonu var ve muhakkak olaylar tartışılıyor. Toplumu ayrıştırdık. Tehlikeli bir mecraya gerçek Türkiye gidiyor.” dedi.
