CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın gündemi kıymetlendirdi.
‘Bu hesap nasıl yapılacak?’
Özel konuşmasında şu tabirleri kullandı:
“Enflasyon fiyat farkı alacak memurlar. Enflasyon ocak ayında 7.5 olarak verildi. Birinci altı ayda enflasyonu TÜİK yüzde 42.35 olarak açıkladı. Olağan kaidelerde ne yaparsınız? Enflasyondan verilen 7.5’u düşüp, 34.85’i bulursunuz. Bunun üzerine ikinci altı aylık yüzde 7’yi eklerseniz ve artırım oranı bulunur: Yüzde 44.29. Bu kadar kolay.
Maliye Bakanlığımız çıkan enflasyona yüzde 7.5 ıskonto uyguluyor memurun cebinden ve hesabı birebir formda sürdürüp yüzde 41.69 artırım buluyor. Bu sorunda Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın’a şahsî hasımlığım, sıkıntım yok.
İmzayı attın, bu senin memura borcun. Ali Yalçın, karşılık ver; bu hesap nasıl yapılacak? Her öğretmenin cebinden 222 lira, her ay hemşirenin cebinden çaldıracak mısın, çaldırmayacak mısın? Sendika bu mevzuda tavır almazsa, burada berbat niyet ararız.
‘Süleyman soylu niçin üstüne alınıyor?’
Suç işleri bakanımız katıldığı bir programda günlük dezenformasyon kotasını doldurmuş. Diyor ki: ‘Bize ikide bir yargılanacaksınız diyenler talimat almıştır. Bunun öbür izahı yoktur.’ İnsanların geleceğini çalanların, parasını çalanların, cürüm işleyenlerin, uyuşturucu baronlarının, rüşvetçilerin peşini bırakmayacağız diyoruz.
Sayın Vedat Alım çıkıp ‘beni yargılayacaklarmış’ falan demiyor. Sayın Nebati çıkıp üstüne alınmıyor bunu; Neden Süleyman Soylu üstüne alınıyor? Biz suçluları yargılayacağız diyoruz, cürüm işleyeni yargılayacağız diyoruz. Yarası olan gocunuyor galiba. Kimsenin kaygısı yokken, Soylu’yu tutan bu kaşıntının manası nedir, vatandaşlarımızın takdirine bırakıyoruz.
‘İşsizlik sigortası fonundan ödenen paraların peşindeyiz’
Bir berbat haber Süleyman Bey’e siyaseten var. Sayın Alım; gözü döndü, açtı ağzını, yumdu gözünü. Ve diyor ki işin sahibi olarak; ‘İşbaşı eğitim programlarını yine düzenledik. Türkiye’nin işçilerinin İşsizlik Sigorta Fonu için kesilen paralarının bu türlü saçma sapan programlara gitmesine müsaade vermeyeceğiz, istismar ettirmeyeceğiz’ Süleyman Soylu Çalışma Bakanlığı periyodunda iz bıraktı.
Bakan gerçek söylüyor fakat kendinden evvelkileri suçlarken Soylu’yu suçladığını bilsin. Bilip yapıyorsa gerisindeyiz. Bilmeden yapıyorsa bu da ikisine kaygı olsun. Biz İşsizlik Sigorta Fonu’ndan her devir daima istismar yapılmasına karşıyız. AK Parti GAP’a İşsizlik Sigorta Fonu’ndan 11 buçuk milyar para aldı, hâlâ vermediler.
O günden sonra da abuk subuk işlerle daima patronun cebine koydular. Devlet kendi yapması gereken işleri personelin kumbarasından yapıyor. Buna sonuna kadar karşıyız. Bu paraların peşindeyiz. Bu paralar, bu fona geri ödenmelidir.
‘İki eczaneden biri batma noktasında’
Eczacıların çok önemli sıkıntıları var. Taban fiyattaki artışlar, ısınmadaki, elektrikteki, her türlü altyapıdaki artışlar ve tam 2009 yılından beri 13 yıldır değişmeyen ilaç fiyat kararnamesi. Her geçen gün eczacıların artık biraz daha borçlarını döndürememeleri.
Türk Eczacıları Birliği diyor ki, iki eczaneden biri kapanacak. Eczanelerin, 28 bin 700 eczanenin yarısından fazlası ya borçlarını ödeyemiyor ya da hiç para kazanamaz ve iflasın eşiğinde olan eczaneler. Türkiye’deki iki eczaneden biri batma noktasındadır ve burada bir önlem alınmazsa bu değerli bir halk sıhhati meselesidir.
“5’li çeteciler reis değiştirmek istiyor”
Genel Liderimizin tweeti çok konuşuluyor. 5’li çeteciler reis değiştirmek istiyor. Bizde reis olmayacak, bizde hukuk olacak. Kemal Beyefendi münasebet kurması gerekenlerle kurar fakat bugünün suçluları devletin borçlularıyla… Kamulaştırmalar yapılacak, makul kârınızı alırsınız.
Güvendiğiniz o tahkimlere falan sunulacak evraklar dünya ülkelerinde var. Yani bir iktidarın kendi yakınları için yapmış olduğu ülke lehine değil, birilerinin lehine mutabakatlar gelecek iktidarları bağlamaz. Londra’daki tahkimlere güvenmeyin.
Özal’ın yaptığı otoyoldan kaça geçiyorsak, sizinkinden de o kadara geçilecek kardeşim. Ümit ederiz otoyollardaki gişeleri balyozla kırma merasimleri yapacağız daima bir arada. Daima birlikte o gişeleri kırdığımız günleri göreceğiz. Bu ülkede kolay, süratli, muteber ulaşım zenginlerin kullanabildiği bir şey olmaktan çıkacak artık.
5’li çetelerin köprülerini, Türk milletinin köprüsü haline getireceğiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının malı haline getireceğiz. Bundan emin olsunlar, bizim kapıyı çalmasınlar. Bizi kimse Tayyip Erdoğan’la karıştırmasın. Yeni reis yok kardeşim hukuk var, hukuk; adalet var, eşitlik var.
‘Kafalarda toplanmış bavulları tekrar dolaplara yerleştireceğiz’
Hacettepe’nin mezuniyet merasiminde Kaya Avşar diye gencecik bir tabip hepimize ders olacak nitelikte şeyler söylüyor. Buna tahammül edemeyenler var. Dekan susturmaya çalışıyor. Kaya Avşar’ın konuşmasının altına imza atarız. Yalnızca onunkine atmayız.
İstanbul Tıp mezuniyetinden Merve Işık Uçar, Rasim Özdenören’den alıntı yaptı. ‘Bu deveyi de güdeceğiz, bu diyardan da gitmeyeceğiz’ dedi. Biz Merve Işık Uçar’ın da konuşmasını, Kaya Avşar’ın da konuşmasını önemsiyoruz alkışlıyoruz. Bütün dünyanın hayal kurduğu bu hoş ülkenin gençlerinin yurt dışında hayal kurması en çok bizi üzüyor ve biz Merve’ye de Kaya’ya da diyoruz ki: Siz burada yetiştiniz, buraya hizmet edeceksiniz.
Ama dışarı gitmek isteyen arkadaşlarına hiç olmazsa seçim gecesine kadar bavulları toplamayın diyoruz. Dışarıda olanlara da seçim yakın, bavulları hazırlayın diyoruz; onları da buraya davet ediyoruz. Biz şayet başlarda toplanmış o bavulları tekrar dolaplara yerleştirebilirsek; evvelden toplanmış bavullar artık yine toplanıp Türkiye’ye dönerlerse, bu Türkiye Cumhuriyeti’nin gururu olur.”
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın gündemi kıymetlendirdi.
‘Bu hesap nasıl yapılacak?’
Özel konuşmasında şu tabirleri kullandı:
“Enflasyon fiyat farkı alacak memurlar. Enflasyon ocak ayında 7.5 olarak verildi. Birinci altı ayda enflasyonu TÜİK yüzde 42.35 olarak açıkladı. Olağan kaidelerde ne yaparsınız? Enflasyondan verilen 7.5’u düşüp, 34.85’i bulursunuz. Bunun üzerine ikinci altı aylık yüzde 7’yi eklerseniz ve artırım oranı bulunur: Yüzde 44.29. Bu kadar kolay.
Maliye Bakanlığımız çıkan enflasyona yüzde 7.5 ıskonto uyguluyor memurun cebinden ve hesabı birebir formda sürdürüp yüzde 41.69 artırım buluyor. Bu sorunda Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın’a şahsî hasımlığım, sıkıntım yok.
İmzayı attın, bu senin memura borcun. Ali Yalçın, karşılık ver; bu hesap nasıl yapılacak? Her öğretmenin cebinden 222 lira, her ay hemşirenin cebinden çaldıracak mısın, çaldırmayacak mısın? Sendika bu mevzuda tavır almazsa, burada berbat niyet ararız.
‘Süleyman soylu niçin üstüne alınıyor?’
Suç işleri bakanımız katıldığı bir programda günlük dezenformasyon kotasını doldurmuş. Diyor ki: ‘Bize ikide bir yargılanacaksınız diyenler talimat almıştır. Bunun öbür izahı yoktur.’ İnsanların geleceğini çalanların, parasını çalanların, cürüm işleyenlerin, uyuşturucu baronlarının, rüşvetçilerin peşini bırakmayacağız diyoruz.
Sayın Vedat Alım çıkıp ‘beni yargılayacaklarmış’ falan demiyor. Sayın Nebati çıkıp üstüne alınmıyor bunu; Neden Süleyman Soylu üstüne alınıyor? Biz suçluları yargılayacağız diyoruz, cürüm işleyeni yargılayacağız diyoruz. Yarası olan gocunuyor galiba. Kimsenin kaygısı yokken, Soylu’yu tutan bu kaşıntının manası nedir, vatandaşlarımızın takdirine bırakıyoruz.
‘İşsizlik sigortası fonundan ödenen paraların peşindeyiz’
Bir berbat haber Süleyman Bey’e siyaseten var. Sayın Alım; gözü döndü, açtı ağzını, yumdu gözünü. Ve diyor ki işin sahibi olarak; ‘İşbaşı eğitim programlarını yine düzenledik. Türkiye’nin işçilerinin İşsizlik Sigorta Fonu için kesilen paralarının bu türlü saçma sapan programlara gitmesine müsaade vermeyeceğiz, istismar ettirmeyeceğiz’ Süleyman Soylu Çalışma Bakanlığı periyodunda iz bıraktı.
Bakan gerçek söylüyor fakat kendinden evvelkileri suçlarken Soylu’yu suçladığını bilsin. Bilip yapıyorsa gerisindeyiz. Bilmeden yapıyorsa bu da ikisine kaygı olsun. Biz İşsizlik Sigorta Fonu’ndan her devir daima istismar yapılmasına karşıyız. AK Parti GAP’a İşsizlik Sigorta Fonu’ndan 11 buçuk milyar para aldı, hâlâ vermediler.
O günden sonra da abuk subuk işlerle daima patronun cebine koydular. Devlet kendi yapması gereken işleri personelin kumbarasından yapıyor. Buna sonuna kadar karşıyız. Bu paraların peşindeyiz. Bu paralar, bu fona geri ödenmelidir.
‘İki eczaneden biri batma noktasında’
Eczacıların çok önemli sıkıntıları var. Taban fiyattaki artışlar, ısınmadaki, elektrikteki, her türlü altyapıdaki artışlar ve tam 2009 yılından beri 13 yıldır değişmeyen ilaç fiyat kararnamesi. Her geçen gün eczacıların artık biraz daha borçlarını döndürememeleri.
Türk Eczacıları Birliği diyor ki, iki eczaneden biri kapanacak. Eczanelerin, 28 bin 700 eczanenin yarısından fazlası ya borçlarını ödeyemiyor ya da hiç para kazanamaz ve iflasın eşiğinde olan eczaneler. Türkiye’deki iki eczaneden biri batma noktasındadır ve burada bir önlem alınmazsa bu değerli bir halk sıhhati meselesidir.
“5’li çeteciler reis değiştirmek istiyor”
Genel Liderimizin tweeti çok konuşuluyor. 5’li çeteciler reis değiştirmek istiyor. Bizde reis olmayacak, bizde hukuk olacak. Kemal Beyefendi münasebet kurması gerekenlerle kurar fakat bugünün suçluları devletin borçlularıyla… Kamulaştırmalar yapılacak, makul kârınızı alırsınız.
Güvendiğiniz o tahkimlere falan sunulacak evraklar dünya ülkelerinde var. Yani bir iktidarın kendi yakınları için yapmış olduğu ülke lehine değil, birilerinin lehine mutabakatlar gelecek iktidarları bağlamaz. Londra’daki tahkimlere güvenmeyin.
Özal’ın yaptığı otoyoldan kaça geçiyorsak, sizinkinden de o kadara geçilecek kardeşim. Ümit ederiz otoyollardaki gişeleri balyozla kırma merasimleri yapacağız daima bir arada. Daima birlikte o gişeleri kırdığımız günleri göreceğiz. Bu ülkede kolay, süratli, muteber ulaşım zenginlerin kullanabildiği bir şey olmaktan çıkacak artık.
5’li çetelerin köprülerini, Türk milletinin köprüsü haline getireceğiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının malı haline getireceğiz. Bundan emin olsunlar, bizim kapıyı çalmasınlar. Bizi kimse Tayyip Erdoğan’la karıştırmasın. Yeni reis yok kardeşim hukuk var, hukuk; adalet var, eşitlik var.
‘Kafalarda toplanmış bavulları tekrar dolaplara yerleştireceğiz’
Hacettepe’nin mezuniyet merasiminde Kaya Avşar diye gencecik bir tabip hepimize ders olacak nitelikte şeyler söylüyor. Buna tahammül edemeyenler var. Dekan susturmaya çalışıyor. Kaya Avşar’ın konuşmasının altına imza atarız. Yalnızca onunkine atmayız.
İstanbul Tıp mezuniyetinden Merve Işık Uçar, Rasim Özdenören’den alıntı yaptı. ‘Bu deveyi de güdeceğiz, bu diyardan da gitmeyeceğiz’ dedi. Biz Merve Işık Uçar’ın da konuşmasını, Kaya Avşar’ın da konuşmasını önemsiyoruz alkışlıyoruz. Bütün dünyanın hayal kurduğu bu hoş ülkenin gençlerinin yurt dışında hayal kurması en çok bizi üzüyor ve biz Merve’ye de Kaya’ya da diyoruz ki: Siz burada yetiştiniz, buraya hizmet edeceksiniz.
Ama dışarı gitmek isteyen arkadaşlarına hiç olmazsa seçim gecesine kadar bavulları toplamayın diyoruz. Dışarıda olanlara da seçim yakın, bavulları hazırlayın diyoruz; onları da buraya davet ediyoruz. Biz şayet başlarda toplanmış o bavulları tekrar dolaplara yerleştirebilirsek; evvelden toplanmış bavullar artık yine toplanıp Türkiye’ye dönerlerse, bu Türkiye Cumhuriyeti’nin gururu olur.”
