İçişleri Bakanlığı’nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) başlattığı özel teftişe destek gösterilen 4’ü tutuklu 23 imamın yargılandığı Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) davası bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar Ali Fuat Hatip, Ekrem Baran, Hafit Tunç ve Mehmet Emin Aslan cezaevinden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada birtakım tutuksuz sanıklar ile sanık avukatları hazır bulundu. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu‘nun da takip ettiği duruşmada şahitler dinlendi.
‘Yapılan suçlamalar adaletsizlik’
Tanık beyanlarının akabinde kelam alan tutuklu sanık DİAYDER Lideri Ekrem Baran, tahliye talebinde bulunarak, “Herkes İslam doğrultusunda yardım yapıyor. Bizler de bu halde insanlara yardım etmek istedik. Bununla ilgili hadis ve ayetler de var. Dernek bu halde gereksinim sahiplerine yardım ediyor. Bize yapılan bu suçlamaların adaletsizlik olduğunu düşünüyorum” tabirlerini kullandı.
‘DİAYDER yasal bir dernektir’
Tutuklu sanıklardan Hafit Tunç da tahliye talebinde bulunarak, “DİAYDER yasal bir dernektir. Örgütle alakam ve alakam yoktur. Cezaevinde bulunduğum müddette ailem ve ben mağdur oldum” dedi.
‘Hiçbir yasa dışı örgüt ismine para toplamadım’
Tutuksuz sanık Enver Karabey ise din alimi olduğunu ve derneklerinin rastgele bir terör örgütüyle irtibatı olmadığını savunarak, “Dinimin kurallarını uygular ve buna nazaran hareket ederim. Bunun dışına çıkmamız mümkün değildir, hiçbir yasa dışı örgüt ismine para da toplamadım. Cuma namazlarına katılmanın ve namaz kılmanın hata olmadığı açık ve nettir” formunda konuştu.
3 kişi tahliye edildi
Savunmaların ve avukatların beyanlarının akabinde mahkeme heyeti orta kararlarını açıkladı. Heyet, tutuklulukta geçirdikleri mühlet, sıhhat durumları ve evrak kapsamını dikkate alarak sanıklar Ali Fuat Hatip, Hafit Tunç ve Mehmet Emin Aslan’ın tahliyesine hükmetti.
Duruşma ertelendi
Bu sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve ayda bir karakola imza atmaları halinde isimli önlem uygulayan heyet, sanık Ekrem Baran’ın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı. Dava evrakının, temele ait görüşünü hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmeden heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Ne olmuştu?
Diken’in aktardığına nazaran, DİAYDER üyesi 28 kişi, 3 Temmuz 2021’de gözaltına alınmıştı. O günlerde İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde DİAYDER’in faaliyetlerine ve üyelerine yönelik bir dava aslında başlamıştı.
Hatta bu davada yargılanan bireylerden kimileri o sırada gözaltında olduğu için 8 Temmuz’daki birinci duruşma yapılamadı. Gözaltındaki şahıslardan dokuzu 9 Temmuz’da tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamaya bahis iddianamede de DİAYDER’in ve üyelerinin faaliyetleri suçlama konusu yapılmıştı.
Hazırlanan son iddianame de farklı bir suçlama dışında birebir suçlamaları bahis alıyordu.
Farklı olan suçlama, iktidar medyasının öne çıkardığı ‘İBB’ye DİAYDER referansıyla gassal ve imamların işe alınması, İBB tarafından Ramazan ayı sebebiyle verilen market yardım kartlarının PKK’lı örgüt üyelerinin ailelerine dağıtılması’ savıydı.
İlk iddianamede hakkında takipsizlik kararı verilen dört kişi de ikinci iddianamede kuşkulu haline getirildi.
İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Kabahatler Soruşturma Bürosu’nun hazırladığı ikinci iddianamede 23 kişinin ‘terör örgütlerine bilerek ve isteyerek yardım etme’ ve ‘terör örgütüne üye olma’ suçlamasıyla mahpusları isteniyor.
Bu dava ayrıyeten Soylu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarını terör örgütleriyle ilişkilendirerek özel teftiş başlatmasına da destek olmuştu.
İçişleri Bakanlığı’nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) başlattığı özel teftişe destek gösterilen 4’ü tutuklu 23 imamın yargılandığı Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) davası bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar Ali Fuat Hatip, Ekrem Baran, Hafit Tunç ve Mehmet Emin Aslan cezaevinden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada birtakım tutuksuz sanıklar ile sanık avukatları hazır bulundu. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu‘nun da takip ettiği duruşmada şahitler dinlendi.
‘Yapılan suçlamalar adaletsizlik’
Tanık beyanlarının akabinde kelam alan tutuklu sanık DİAYDER Lideri Ekrem Baran, tahliye talebinde bulunarak, “Herkes İslam doğrultusunda yardım yapıyor. Bizler de bu halde insanlara yardım etmek istedik. Bununla ilgili hadis ve ayetler de var. Dernek bu halde gereksinim sahiplerine yardım ediyor. Bize yapılan bu suçlamaların adaletsizlik olduğunu düşünüyorum” tabirlerini kullandı.
‘DİAYDER yasal bir dernektir’
Tutuklu sanıklardan Hafit Tunç da tahliye talebinde bulunarak, “DİAYDER yasal bir dernektir. Örgütle alakam ve alakam yoktur. Cezaevinde bulunduğum müddette ailem ve ben mağdur oldum” dedi.
‘Hiçbir yasa dışı örgüt ismine para toplamadım’
Tutuksuz sanık Enver Karabey ise din alimi olduğunu ve derneklerinin rastgele bir terör örgütüyle irtibatı olmadığını savunarak, “Dinimin kurallarını uygular ve buna nazaran hareket ederim. Bunun dışına çıkmamız mümkün değildir, hiçbir yasa dışı örgüt ismine para da toplamadım. Cuma namazlarına katılmanın ve namaz kılmanın hata olmadığı açık ve nettir” formunda konuştu.
3 kişi tahliye edildi
Savunmaların ve avukatların beyanlarının akabinde mahkeme heyeti orta kararlarını açıkladı. Heyet, tutuklulukta geçirdikleri mühlet, sıhhat durumları ve evrak kapsamını dikkate alarak sanıklar Ali Fuat Hatip, Hafit Tunç ve Mehmet Emin Aslan’ın tahliyesine hükmetti.
Duruşma ertelendi
Bu sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve ayda bir karakola imza atmaları halinde isimli önlem uygulayan heyet, sanık Ekrem Baran’ın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı. Dava evrakının, temele ait görüşünü hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmeden heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Ne olmuştu?
Diken’in aktardığına nazaran, DİAYDER üyesi 28 kişi, 3 Temmuz 2021’de gözaltına alınmıştı. O günlerde İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde DİAYDER’in faaliyetlerine ve üyelerine yönelik bir dava aslında başlamıştı.
Hatta bu davada yargılanan bireylerden kimileri o sırada gözaltında olduğu için 8 Temmuz’daki birinci duruşma yapılamadı. Gözaltındaki şahıslardan dokuzu 9 Temmuz’da tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamaya bahis iddianamede de DİAYDER’in ve üyelerinin faaliyetleri suçlama konusu yapılmıştı.
Hazırlanan son iddianame de farklı bir suçlama dışında birebir suçlamaları bahis alıyordu.
Farklı olan suçlama, iktidar medyasının öne çıkardığı ‘İBB’ye DİAYDER referansıyla gassal ve imamların işe alınması, İBB tarafından Ramazan ayı sebebiyle verilen market yardım kartlarının PKK’lı örgüt üyelerinin ailelerine dağıtılması’ savıydı.
İlk iddianamede hakkında takipsizlik kararı verilen dört kişi de ikinci iddianamede kuşkulu haline getirildi.
İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Kabahatler Soruşturma Bürosu’nun hazırladığı ikinci iddianamede 23 kişinin ‘terör örgütlerine bilerek ve isteyerek yardım etme’ ve ‘terör örgütüne üye olma’ suçlamasıyla mahpusları isteniyor.
Bu dava ayrıyeten Soylu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarını terör örgütleriyle ilişkilendirerek özel teftiş başlatmasına da destek olmuştu.
