Ölüm oranı yüzde 88’lere varmasıyla son vakitlerde gündeme gelen Marburg virüsü için DSÖ Gana’da salgın ilan etti. 2 kişinin hayatını kaybettiği hastalık sebebiyle ülkede en az 98 kişi de karantina altına alındı.
Gana’da Marburg alarmı
Son günlerde yüksek vefat oranı riski ile gündeme gelen Ebola ile tıpkı aileden gelen Marburg virüsünden korunmanın yolları da merak konusu oldu. Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ), bir Afrika ülkesi olan Gana’dan hayatını kaybeden 2 hastada tespit ettikleri Marburg virüsü sonrası salgın ilan etti. Ganalı sıhhat yetkilileri, ülkede en az 98 kişinin Marburg virüsü nedeniyle karantinaya alındığı açıkladı. Gana Sıhhat Hizmetleri’nden (GHS) yapılan açıklamada, karantinaya alınan şahıslardan 39’unun taburcu olduğu belirtildi. Açıklamada, 21 günden sonra bir sorun görülmediği surece onların da taburcu edileceği ve 42 günden sonra ülke genelinde yeni hadise görülmediğinde ilan edilen salgının sona ereceği bildirildi.
4. Risk Kümesi Patojen kabul ediliyor
Marburg virüsü, öldürücülüğün çok yüksek olmasından dolayı DSÖ tarafından 4. Risk Kümesi Patojen kabul edilen Ebola ile tıpkı aileden geliyor. Bu virüs birinci olarak 1967 yılında Almanya ve Sırbistan’ın başşehri Belgrad’ta tespit edildi. Kuluçka müddetinin 2 ila 21 gün ortasında değiştiği bu hastalığın yüzde 88’e varan bir mevt oranı da kelam konusu.
Kanamaya neden oluyor
Sputnik’te yer alan habere nazaran, hastalığın birinci belirtileri ortasında yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı ve halsizlik bulunuyor. Üçüncü günün akabinde ise sulu ishal, mide ağrısı ve bulantısı, kusma görülüyor. DSÖ yetkilileri bu evreyi “Hastaların görünümü ‘hayalet gibi’ bir tükenmişlik hali, çökmüş gözler, sözsüz yüzler ve çok bir uyuşukluk hali” biçiminde tanımlıyor. Sonrasında bedenin çeşitli yerlerinde kanamaların başladığı hastalık sebebiyle hastalar çok kan kaybı ve şok nedeniyle virüse yakalandıktan sonra 8-9 gün içinde hayatlarını kaybediyor.
Meyve yarasasından geçiyor
Mevcut durumda rastgele bir onaylanmış aşı yahut antiviral tedavi formülünün olmadığı Marburg virüsü, meyve yarasalarından insanlara bulaşıyor ve enfekte bireylerin beden sıvıları, yüzeyler ve malzemelerle direkt temas yoluyla da beşerler ortasında yayılıyor. Tespit edildiği 1967 yılından bu yana Almanya, Yugoslavya (Sırbistan), Güney Afrika, Kenya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Angola, Uganda, ABD, Hollanda, Gine ve Gana’da görüldü. ABD ve Hollanda’da bu virüse yakalananların ise Uganda’ya seyahat ettikleri ortaya çıktı.
En çok mevt, 2005 yılında Angola’da görüldü
Son olarak hastalığın tespit edildiği Gana’da yetkililer, yarasa kolonilerinin yaşadığı mağaralardan kaçınmayı ve tüm et eserlerini tüketmeden evvel uygunca pişirilmesi gerektiğini tavsiye ediyor. Beşerden beşere geçebilen bu virüs için kuşku taşıyanlarla fizikî temastan kaçınmayı da öneren DSÖ, Marburg virüsü hastalığından kurtulan erkeklerin, semptomların başlangıcından itibaren 12 ay boyunca yahut spermlerinde Marburg virüsü için iki defa negatif test edilene kadar inançlı cinsel münasebet ve hijyen uygulamalarını tavsiye ediyor. Çünkü, hastalar iyileşse de kanları ve spermleri aylar boyunca virüsü bulaştırabiliyor.
Ölüm oranı yüzde 88’lere varmasıyla son vakitlerde gündeme gelen Marburg virüsü için DSÖ Gana’da salgın ilan etti. 2 kişinin hayatını kaybettiği hastalık sebebiyle ülkede en az 98 kişi de karantina altına alındı.
Gana’da Marburg alarmı
Son günlerde yüksek vefat oranı riski ile gündeme gelen Ebola ile tıpkı aileden gelen Marburg virüsünden korunmanın yolları da merak konusu oldu. Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ), bir Afrika ülkesi olan Gana’dan hayatını kaybeden 2 hastada tespit ettikleri Marburg virüsü sonrası salgın ilan etti. Ganalı sıhhat yetkilileri, ülkede en az 98 kişinin Marburg virüsü nedeniyle karantinaya alındığı açıkladı. Gana Sıhhat Hizmetleri’nden (GHS) yapılan açıklamada, karantinaya alınan şahıslardan 39’unun taburcu olduğu belirtildi. Açıklamada, 21 günden sonra bir sorun görülmediği surece onların da taburcu edileceği ve 42 günden sonra ülke genelinde yeni hadise görülmediğinde ilan edilen salgının sona ereceği bildirildi.
4. Risk Kümesi Patojen kabul ediliyor
Marburg virüsü, öldürücülüğün çok yüksek olmasından dolayı DSÖ tarafından 4. Risk Kümesi Patojen kabul edilen Ebola ile tıpkı aileden geliyor. Bu virüs birinci olarak 1967 yılında Almanya ve Sırbistan’ın başşehri Belgrad’ta tespit edildi. Kuluçka müddetinin 2 ila 21 gün ortasında değiştiği bu hastalığın yüzde 88’e varan bir mevt oranı da kelam konusu.
Kanamaya neden oluyor
Sputnik’te yer alan habere nazaran, hastalığın birinci belirtileri ortasında yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı ve halsizlik bulunuyor. Üçüncü günün akabinde ise sulu ishal, mide ağrısı ve bulantısı, kusma görülüyor. DSÖ yetkilileri bu evreyi “Hastaların görünümü ‘hayalet gibi’ bir tükenmişlik hali, çökmüş gözler, sözsüz yüzler ve çok bir uyuşukluk hali” biçiminde tanımlıyor. Sonrasında bedenin çeşitli yerlerinde kanamaların başladığı hastalık sebebiyle hastalar çok kan kaybı ve şok nedeniyle virüse yakalandıktan sonra 8-9 gün içinde hayatlarını kaybediyor.
Meyve yarasasından geçiyor
Mevcut durumda rastgele bir onaylanmış aşı yahut antiviral tedavi formülünün olmadığı Marburg virüsü, meyve yarasalarından insanlara bulaşıyor ve enfekte bireylerin beden sıvıları, yüzeyler ve malzemelerle direkt temas yoluyla da beşerler ortasında yayılıyor. Tespit edildiği 1967 yılından bu yana Almanya, Yugoslavya (Sırbistan), Güney Afrika, Kenya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Angola, Uganda, ABD, Hollanda, Gine ve Gana’da görüldü. ABD ve Hollanda’da bu virüse yakalananların ise Uganda’ya seyahat ettikleri ortaya çıktı.
En çok mevt, 2005 yılında Angola’da görüldü
Son olarak hastalığın tespit edildiği Gana’da yetkililer, yarasa kolonilerinin yaşadığı mağaralardan kaçınmayı ve tüm et eserlerini tüketmeden evvel uygunca pişirilmesi gerektiğini tavsiye ediyor. Beşerden beşere geçebilen bu virüs için kuşku taşıyanlarla fizikî temastan kaçınmayı da öneren DSÖ, Marburg virüsü hastalığından kurtulan erkeklerin, semptomların başlangıcından itibaren 12 ay boyunca yahut spermlerinde Marburg virüsü için iki defa negatif test edilene kadar inançlı cinsel münasebet ve hijyen uygulamalarını tavsiye ediyor. Çünkü, hastalar iyileşse de kanları ve spermleri aylar boyunca virüsü bulaştırabiliyor.
