Daire, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince 17 sanık tarafından 18 Ocak 2021’de karara bağlanan davaya ait temyiz incelemesini tamamladı.
Buna nazaran, Fuat Avni Twitter hesabına bilgi aktardığı tespit edilen eski Başbakanlık uzmanı Mustafa Koçyiğit ile İstihbarat Daire Başkanlığı eski çalışanı Bülent Günay‘a “anayasal tertibi ortadan kaldırmaya teşebbüs” cürmünden verilen müebbet mahpus cezaları onandı.
“Anayasal tertibi ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım” kabahatinden 13 yıl 4’er ay mahpusa mahkum edilen sanıklar Ahmet Özkan Özalp, Hamdi Özdere, Muhammet Serhat Al, Nushet Şehmus Mungan ve Hasan Demir‘e verilen cezaların da onanması kararlaştırıldı.
Aynı cürümden sanık Haşim Türker‘in 16 yıl 6 ay, sanık eski emniyet müdürü Akif Güngör‘ün ise 13 yıl 4 ay mahpusla cezalandırılmalarına ait kararlar ise bozuldu.
Kararda bu sanıkların, 15 Temmuz’da Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın ele geçirilmesi için örgütsel haberleşme programı üzerinden öteki örgüt mensuplarına talimat verdikleri, Daire Başkanlığı’nda bulunan istihbarat datalarını depolayan sistemin geri dönülemeyecek biçimde kapatılması suretiyle Türkiye’nin istihbarat bilgileri açısından zafiyete uğratılması konusunda yönlendirmede bulundukları bildirildi. Bu halde darbe teşebbüsüne etkin olarak katıldıkları belirlenen sanıkların darbe teşebbüsü hareketinde “asli fail” oldukları, “anayasal nizamı ortadan kaldırmaya teşebbüs” hatasından cezalandırılmaları gerektiği kaydedildi.
Sanıklar Koçyiğit, Günay, Türker ve Güngör’ün Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 330’uncu hususunda belirtilen “devletin bilinmeyen kalması gereken bilgilerini siyasal casusluk maksadıyla açıklama” cürmünden cezalandırılması kararları da bozuldu.
TCK’nin 328’inci hususunda “devletin saklı kalması gereken bilgilerini siyasal casusluk gayesiyle temin etme” hatasının düzenlendiği, 330’uncu hususta ise bu bilgilerin açıklanmasına ait cezanın karar altına alındığı belirtilen kararda, bu iki hatanın da başka farklı aksiyonlar olarak kıymetlendirilmesi ve sanıkların her iki hatadan da cezalandırılmaları gerektiğine işaret edildi.
TCK 328’de belirtilen hatası işleyenlere 20 yıla kadar mahpus, TCK 330’da belirtilen cürmü işleyenlere ise müebbet mahpus cezası verilmesi öngörülüyor.
Daire ayrıyeten, mahallî mahkemece FETÖ kapsamında “silahlı terör örgütüne üye olma” cürmünden 7 yıl 6 ay ile 10 yıl 6 ay ortasında değişen müddetli mahpusa mahkum edilen sanıklar Gazi Topal, Mahmut Orak, Nazmi Mert, Murat Ahmetoğlu, Eyüp Liste, Reşat Arıkan, Yusuf Ziya Sarı ve Abdullah Öner hakkındaki kararların de bozulmasını kararlaştırdı.
‘Fuat Avni’ye bilgi aktardırlar’
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararında, sanıkların aksiyonlarına ait bilgilere de yer verildi.
Buna nazaran, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nda bulunan tüm Türkiye’ye ilişkin istihbarat bilgilerinin sisteme log kaydı düşmeden alınması için Akif kod isimli Mustafa Koçyiğit’in öteki sanıklara talimat verdiği, bu talimatı Akif Güngör ve Haşim Türker’in sanık Bülent Günay’a ilettiği, sanık Bülent Günay’ın da aldığı örgütsel talimat çerçevesinde İstihbarat Daire Başkanlığı sistem odasına izi sürülemeyen bir sistem kurduğu anlatıldı.
Bu yolla elde edilen bilgilerin FETÖ’nün maksatları doğrultusunda kullanıldığı, Fuat Avni isimli Twitter kullanıcısına da aktarıldığı kaydedildi.
Kararda, şu tespite yer verildi:
“Bu halde İstihbarat Daire Başkanlığındaki istihbari dataların 2 yıl boyunca sanıklar Haşim Türker ve Mustafa Koçyiğit’in belirttiği metotlarla sanık Mustafa Koçyiğit’e iletildiği, Mustafa Koçyiğit’in de bu bilgileri örgütsel organizasyon/paralel devlet yapılanması niteliğinde olan FETÖ içerisinde kendisinin üstünde bulunan şahıslara örgütsel faaliyet kapsamında ilettiği, bu istihbari bilgilerin bir kısmının yüklü olarak yurt dışında faaliyet gösteren örgüt mensupları tarafından Fuat Avni isimli Twitter adresinden Türkiye’yi iç karışıklığa sürüklemek ve milletlerarası bağlarda güç durumda bırakmak emeliyle paylaşıldığı konuları tespit edilmiştir.”
15 Temmuz’daki hareketler anlatıldı
Sanıkların yargılandığı davaya ait hazırlanan iddianamede de 15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasındaki aksiyonları yer almıştı.
İddianamede, sanıkların darbe teşebbüsü olduğu sırada örgütlü biçimde silahlanma arayışına girdikleri, darbe teşebbüsünün yönetici takımı olan “yurtta sulh konseyi” üyesi olarak gösterilen eski tuğgeneral Mehmet Partigöç ile irtibatlı oldukları anlatılmıştı.
Darbe teşebbüsü sırasında sanıkların örgütün gaye ve faaliyetleri kapsamında İstihbarat Daire Başkanlığını ele geçirmeye ve darbe teşebbüsü mühletince bütün Türkiye’de istihbarat işlevlerini fonksiyonsuz hale getirmeye çabaladıkları belirtilmişti.
Sanıkların FETÖ’nün amaçları, örgüt elebaşı Gülen’in talimatları doğrultusunda, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığına sızdırıldığı, örgütün siyasal maksatları doğrultusunda saklı bilgilere eriştikleri, bunları örgüt içindeki “mahrem abi” ve “imamları”na aktardıkları söz edilen iddianamede, 400 terabayt bilginin log kayıtlarına düşmeyecek sanal sunucu oluşturularak temin edilip örgüte aktarıldığının belirlendiği belirtilmişti.
Daire, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince 17 sanık tarafından 18 Ocak 2021’de karara bağlanan davaya ait temyiz incelemesini tamamladı.
Buna nazaran, Fuat Avni Twitter hesabına bilgi aktardığı tespit edilen eski Başbakanlık uzmanı Mustafa Koçyiğit ile İstihbarat Daire Başkanlığı eski çalışanı Bülent Günay‘a “anayasal tertibi ortadan kaldırmaya teşebbüs” cürmünden verilen müebbet mahpus cezaları onandı.
“Anayasal tertibi ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım” kabahatinden 13 yıl 4’er ay mahpusa mahkum edilen sanıklar Ahmet Özkan Özalp, Hamdi Özdere, Muhammet Serhat Al, Nushet Şehmus Mungan ve Hasan Demir‘e verilen cezaların da onanması kararlaştırıldı.
Aynı cürümden sanık Haşim Türker‘in 16 yıl 6 ay, sanık eski emniyet müdürü Akif Güngör‘ün ise 13 yıl 4 ay mahpusla cezalandırılmalarına ait kararlar ise bozuldu.
Kararda bu sanıkların, 15 Temmuz’da Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın ele geçirilmesi için örgütsel haberleşme programı üzerinden öteki örgüt mensuplarına talimat verdikleri, Daire Başkanlığı’nda bulunan istihbarat datalarını depolayan sistemin geri dönülemeyecek biçimde kapatılması suretiyle Türkiye’nin istihbarat bilgileri açısından zafiyete uğratılması konusunda yönlendirmede bulundukları bildirildi. Bu halde darbe teşebbüsüne etkin olarak katıldıkları belirlenen sanıkların darbe teşebbüsü hareketinde “asli fail” oldukları, “anayasal nizamı ortadan kaldırmaya teşebbüs” hatasından cezalandırılmaları gerektiği kaydedildi.
Sanıklar Koçyiğit, Günay, Türker ve Güngör’ün Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 330’uncu hususunda belirtilen “devletin bilinmeyen kalması gereken bilgilerini siyasal casusluk maksadıyla açıklama” cürmünden cezalandırılması kararları da bozuldu.
TCK’nin 328’inci hususunda “devletin saklı kalması gereken bilgilerini siyasal casusluk gayesiyle temin etme” hatasının düzenlendiği, 330’uncu hususta ise bu bilgilerin açıklanmasına ait cezanın karar altına alındığı belirtilen kararda, bu iki hatanın da başka farklı aksiyonlar olarak kıymetlendirilmesi ve sanıkların her iki hatadan da cezalandırılmaları gerektiğine işaret edildi.
TCK 328’de belirtilen hatası işleyenlere 20 yıla kadar mahpus, TCK 330’da belirtilen cürmü işleyenlere ise müebbet mahpus cezası verilmesi öngörülüyor.
Daire ayrıyeten, mahallî mahkemece FETÖ kapsamında “silahlı terör örgütüne üye olma” cürmünden 7 yıl 6 ay ile 10 yıl 6 ay ortasında değişen müddetli mahpusa mahkum edilen sanıklar Gazi Topal, Mahmut Orak, Nazmi Mert, Murat Ahmetoğlu, Eyüp Liste, Reşat Arıkan, Yusuf Ziya Sarı ve Abdullah Öner hakkındaki kararların de bozulmasını kararlaştırdı.
‘Fuat Avni’ye bilgi aktardırlar’
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararında, sanıkların aksiyonlarına ait bilgilere de yer verildi.
Buna nazaran, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nda bulunan tüm Türkiye’ye ilişkin istihbarat bilgilerinin sisteme log kaydı düşmeden alınması için Akif kod isimli Mustafa Koçyiğit’in öteki sanıklara talimat verdiği, bu talimatı Akif Güngör ve Haşim Türker’in sanık Bülent Günay’a ilettiği, sanık Bülent Günay’ın da aldığı örgütsel talimat çerçevesinde İstihbarat Daire Başkanlığı sistem odasına izi sürülemeyen bir sistem kurduğu anlatıldı.
Bu yolla elde edilen bilgilerin FETÖ’nün maksatları doğrultusunda kullanıldığı, Fuat Avni isimli Twitter kullanıcısına da aktarıldığı kaydedildi.
Kararda, şu tespite yer verildi:
“Bu halde İstihbarat Daire Başkanlığındaki istihbari dataların 2 yıl boyunca sanıklar Haşim Türker ve Mustafa Koçyiğit’in belirttiği metotlarla sanık Mustafa Koçyiğit’e iletildiği, Mustafa Koçyiğit’in de bu bilgileri örgütsel organizasyon/paralel devlet yapılanması niteliğinde olan FETÖ içerisinde kendisinin üstünde bulunan şahıslara örgütsel faaliyet kapsamında ilettiği, bu istihbari bilgilerin bir kısmının yüklü olarak yurt dışında faaliyet gösteren örgüt mensupları tarafından Fuat Avni isimli Twitter adresinden Türkiye’yi iç karışıklığa sürüklemek ve milletlerarası bağlarda güç durumda bırakmak emeliyle paylaşıldığı konuları tespit edilmiştir.”
15 Temmuz’daki hareketler anlatıldı
Sanıkların yargılandığı davaya ait hazırlanan iddianamede de 15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasındaki aksiyonları yer almıştı.
İddianamede, sanıkların darbe teşebbüsü olduğu sırada örgütlü biçimde silahlanma arayışına girdikleri, darbe teşebbüsünün yönetici takımı olan “yurtta sulh konseyi” üyesi olarak gösterilen eski tuğgeneral Mehmet Partigöç ile irtibatlı oldukları anlatılmıştı.
Darbe teşebbüsü sırasında sanıkların örgütün gaye ve faaliyetleri kapsamında İstihbarat Daire Başkanlığını ele geçirmeye ve darbe teşebbüsü mühletince bütün Türkiye’de istihbarat işlevlerini fonksiyonsuz hale getirmeye çabaladıkları belirtilmişti.
Sanıkların FETÖ’nün amaçları, örgüt elebaşı Gülen’in talimatları doğrultusunda, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığına sızdırıldığı, örgütün siyasal maksatları doğrultusunda saklı bilgilere eriştikleri, bunları örgüt içindeki “mahrem abi” ve “imamları”na aktardıkları söz edilen iddianamede, 400 terabayt bilginin log kayıtlarına düşmeyecek sanal sunucu oluşturularak temin edilip örgüte aktarıldığının belirlendiği belirtilmişti.
