Etkinlikle birinci kelamı alan Aylin Nazlıaka, bu tertipte büyük emeği olan Bayan Kolları MYK Üyesi Azize Çeroğlu ve Bilecik, Bolu, Düzce ve Sakarya’dan gelen bayan kolları yöneticilerine teşekkür etti.
‘Korkmuyoruz!’
Daha sonra kürsüye gelen Bayan Kolları MYK Üyesi Azize Çeroğlu, “Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Hak, Hukuk, Adalet’ sloganı ile, büyük bir inançla başlattığı ve her türlü engellemelere karşın sonuna kadar sürdürdüğü Adalet Yürüyüşü ile bizlere ilham verdi. İnancımızı güçlendirdi. Ülkemizin aydınlık yarınlara giden yolunu açtı” dedi.
Çeroğlu, çok derin bir derin yoksulluk ve mahrumluk yaşandığına dikkati çekerek, “Annelerin, babaların çocuklarının istediklerini alabildikleri, tencerelerini bollukla kaynatabildikleri günleri getireceğiz. Genel Liderimizin bu manalı yürüyüşüne dayanak vermek ismine örgütlerimizle buradayız” diye konuştu.
Kadınlar özne olarak siyasette yerini alıyor
Kılıçdaroğlu, “Hoş geldiniz. Burası sizin eviniz” diyerek bayanları selamladı.
Kılıçdaroğlu kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bir siyasetin başarılı olması için etrafında yaşayan herkesin bir biçimiyle o siyasetin içinde olması lazım. Siyasete taraf vermesi lazım. Bizde siyaset biraz erkek hâkim yapı içerisinde, aslında bütün dünyada biraz bu türlü fakat bu muhakkak kademelerde kırılıyor. Bayanlar da siyasetin içerisinde ana özne olarak yerlerini alıyor.
Sizden isteğim şu, stratejik çalışmayı öğrenin. Yani kiminle konuşmalıyız, kiminle sohbet etmeliyiz, kimi partiye kazandırmalıyız. Tahminen hayatında hiç politik söylemi dinlememiş yahut konutunda hiç siyaset konuşulmayan bir ailede, bir bayanla oturup konuştuğunuz vakit dünyanın sıkıntısını dinleyebilirsiniz. Aslında o sıkıntıları çözecek olan siyaset, öteki bir şey değil. Onlara politikalarımızı aktarmak, siyasetin ne kadar değerli olduğunu ve şayet kendi haklarını arayacaklarsa, arama yolunun da siyasetten geçtiğini bir formuyla de anlatmanız gerekiyor.
Bir meskende yaşanan dramı en derinden hisseden meskendeki bayandır. Şiddete uğrayan bayan var, baskı altında olan bayan var, fikrini özgürce söz edemeyen bayanlar var. Bunları da sizin bir halde kucaklamanız ve tahlilleri anlatmanız lazım.
Aile Dayanakları Sigortası; kız çocuğunun okuması, yurt sıkıntısının çözülmesi, meskende huzurun olması, minimum bir gelir garantisinin meskene sağlanması, o gelir garantisi içerisinde annenin gelecekten bir tasa hissetmemesi için gereklidir. Bu vazifenin toplumsal devlete ilişkin olduğunun, Anayasa’nın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen unsurlarından birisinin de toplumsal devlet olduğunu, toplumsal devletin de yoksulun fukaranın yanındaki devlet tarifi olduğunu, bütün dünya Anayasalarında da devletin toplumsal devlet olması gerektiğinin yazıldığını bir biçimiyle anlatmamız lazım.
Kadınları erkeklere muhtaç etmeyeceğiz!
En büyük sorunu yaşayan konut kadınlarıdır. Mesken bayanlarının sıkıntılarını dinlememiz, onların meselelerinin nasıl çözüleceğini anlatmamız gerekiyor. Düzce’de konuşurken bütün bayanlara söylemiştim; sizi erkeklere muhtaç etmeyecek bir tertibi kuracağım! Aile Dayanakları Sigortası’nın temelinde de bu yatıyor. Bayanları erkeklerin getireceği 3-5 kuruşa muhtaç etmeyeceğimiz, onların getirebileceği 3-5 kuruşla yahut yalnızca besinle bayanın geçinemeyeceğini bayanın da bir toplumsal güvenliğinin olmasını ve bunu da Aile Takviyeleri Sigortası ile hayata geçirebileceğimizi söyledim. En büyük alkışı da buradan aldığımı söz edeyim. Demek ki bayanlar bu hususta dertli!
Adalet yürüyüşü başlangıçtı…
Adalet Yürüyüşü bir başlangıçtı, şimdi sonuç vermiş değil; iktidar olduğumuzda adaleti sağladığımızda, asıl o vakit bitecek! Büyük adaletsizliklerin olduğunu biliyorum, bir meskende üç, dört çocuğun işsiz olduğunu biliyorum. Annenin, babanın ne kadar kaygılı olduğunu biliyorum. Sıkıntıların büyük olduğunu biliyorum. Birileri çocuğuna iş bulamazken oburlarının dört, beş yerden maaş aldığını biliyorum. Bütün bunların hepsini çözeceğiz. Kim çözecek, biz çözeceğiz! Bir arada çözeceğiz, kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle bir arada çözeceğiz. Bu çabayı verdiğimiz vakit bu ülkeye karşı vazifemizi nitekim yapmış oluruz. Asıl amacımız de bunu sağlamak. Sizin gücünüz var, gücünüzü kullandığınız vakit göreceksiniz ki pek çok sorun da tabiatıyla çözülmüş olacaktır.
İktidarı tenkitlerimiz üzerine harekete geçti
Biz bazen iktidarı eleştirerek, tahlil yolları ortaya koyarak da politikalarımızı hayata geçiriyoruz. Taşeron personellere takım verilmesi, emekliye bayramda ikramiye verilmesi üzere pek çok uygulama bizim ısrarlı tenkitlerimiz üzerine ve ‘biz bunları çözeceğiz’ dememiz üzerine geldi. EYT’lilerin problemlerinin çözülmesi, 3600 ek gösterge üzere birçok sorunu biz iktidarın gündemine aldırdık.
Kırsaldaki bayan ve gence sigorta yapacağız
Kırsalda şunu yapacağız. Kırsalda her bayan ve her genç sigortalı olacak ve sigortasını devlet ödeyecek. Bu kıymetli, bunu anlatın! Kırsal boşalıyor, kırsalın boşalması demek 84 milyonun aç kalması demek. Oradaki insanların desteklenmesi gerekiyor. Gençler çalışıyorsa, devlet her ay toplumsal güvenliklerini sistemli yatıracak. Bayan esasen erkekten daha fazla çalışıyor. Bilhassa Karadeniz’de bunu görüyorum. Onların da toplumsal güvenliği olacak. Toplumsal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Münasebetiyle kendi emeklilik haklarını kazanmış olacaklar. Bunu sağladığınız vakit kırsalda daha güçlü bir yapılanma, kırsalda daha güçlü bir üretim ve çalışıp alın teri dökenin hakkını aldığı bir sistemi inşa etmiş olacağız.”
Etkinlikle birinci kelamı alan Aylin Nazlıaka, bu tertipte büyük emeği olan Bayan Kolları MYK Üyesi Azize Çeroğlu ve Bilecik, Bolu, Düzce ve Sakarya’dan gelen bayan kolları yöneticilerine teşekkür etti.
‘Korkmuyoruz!’
Daha sonra kürsüye gelen Bayan Kolları MYK Üyesi Azize Çeroğlu, “Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Hak, Hukuk, Adalet’ sloganı ile, büyük bir inançla başlattığı ve her türlü engellemelere karşın sonuna kadar sürdürdüğü Adalet Yürüyüşü ile bizlere ilham verdi. İnancımızı güçlendirdi. Ülkemizin aydınlık yarınlara giden yolunu açtı” dedi.
Çeroğlu, çok derin bir derin yoksulluk ve mahrumluk yaşandığına dikkati çekerek, “Annelerin, babaların çocuklarının istediklerini alabildikleri, tencerelerini bollukla kaynatabildikleri günleri getireceğiz. Genel Liderimizin bu manalı yürüyüşüne dayanak vermek ismine örgütlerimizle buradayız” diye konuştu.
Kadınlar özne olarak siyasette yerini alıyor
Kılıçdaroğlu, “Hoş geldiniz. Burası sizin eviniz” diyerek bayanları selamladı.
Kılıçdaroğlu kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bir siyasetin başarılı olması için etrafında yaşayan herkesin bir biçimiyle o siyasetin içinde olması lazım. Siyasete taraf vermesi lazım. Bizde siyaset biraz erkek hâkim yapı içerisinde, aslında bütün dünyada biraz bu türlü fakat bu muhakkak kademelerde kırılıyor. Bayanlar da siyasetin içerisinde ana özne olarak yerlerini alıyor.
Sizden isteğim şu, stratejik çalışmayı öğrenin. Yani kiminle konuşmalıyız, kiminle sohbet etmeliyiz, kimi partiye kazandırmalıyız. Tahminen hayatında hiç politik söylemi dinlememiş yahut konutunda hiç siyaset konuşulmayan bir ailede, bir bayanla oturup konuştuğunuz vakit dünyanın sıkıntısını dinleyebilirsiniz. Aslında o sıkıntıları çözecek olan siyaset, öteki bir şey değil. Onlara politikalarımızı aktarmak, siyasetin ne kadar değerli olduğunu ve şayet kendi haklarını arayacaklarsa, arama yolunun da siyasetten geçtiğini bir formuyla de anlatmanız gerekiyor.
Bir meskende yaşanan dramı en derinden hisseden meskendeki bayandır. Şiddete uğrayan bayan var, baskı altında olan bayan var, fikrini özgürce söz edemeyen bayanlar var. Bunları da sizin bir halde kucaklamanız ve tahlilleri anlatmanız lazım.
Aile Dayanakları Sigortası; kız çocuğunun okuması, yurt sıkıntısının çözülmesi, meskende huzurun olması, minimum bir gelir garantisinin meskene sağlanması, o gelir garantisi içerisinde annenin gelecekten bir tasa hissetmemesi için gereklidir. Bu vazifenin toplumsal devlete ilişkin olduğunun, Anayasa’nın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen unsurlarından birisinin de toplumsal devlet olduğunu, toplumsal devletin de yoksulun fukaranın yanındaki devlet tarifi olduğunu, bütün dünya Anayasalarında da devletin toplumsal devlet olması gerektiğinin yazıldığını bir biçimiyle anlatmamız lazım.
Kadınları erkeklere muhtaç etmeyeceğiz!
En büyük sorunu yaşayan konut kadınlarıdır. Mesken bayanlarının sıkıntılarını dinlememiz, onların meselelerinin nasıl çözüleceğini anlatmamız gerekiyor. Düzce’de konuşurken bütün bayanlara söylemiştim; sizi erkeklere muhtaç etmeyecek bir tertibi kuracağım! Aile Dayanakları Sigortası’nın temelinde de bu yatıyor. Bayanları erkeklerin getireceği 3-5 kuruşa muhtaç etmeyeceğimiz, onların getirebileceği 3-5 kuruşla yahut yalnızca besinle bayanın geçinemeyeceğini bayanın da bir toplumsal güvenliğinin olmasını ve bunu da Aile Takviyeleri Sigortası ile hayata geçirebileceğimizi söyledim. En büyük alkışı da buradan aldığımı söz edeyim. Demek ki bayanlar bu hususta dertli!
Adalet yürüyüşü başlangıçtı…
Adalet Yürüyüşü bir başlangıçtı, şimdi sonuç vermiş değil; iktidar olduğumuzda adaleti sağladığımızda, asıl o vakit bitecek! Büyük adaletsizliklerin olduğunu biliyorum, bir meskende üç, dört çocuğun işsiz olduğunu biliyorum. Annenin, babanın ne kadar kaygılı olduğunu biliyorum. Sıkıntıların büyük olduğunu biliyorum. Birileri çocuğuna iş bulamazken oburlarının dört, beş yerden maaş aldığını biliyorum. Bütün bunların hepsini çözeceğiz. Kim çözecek, biz çözeceğiz! Bir arada çözeceğiz, kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle bir arada çözeceğiz. Bu çabayı verdiğimiz vakit bu ülkeye karşı vazifemizi nitekim yapmış oluruz. Asıl amacımız de bunu sağlamak. Sizin gücünüz var, gücünüzü kullandığınız vakit göreceksiniz ki pek çok sorun da tabiatıyla çözülmüş olacaktır.
İktidarı tenkitlerimiz üzerine harekete geçti
Biz bazen iktidarı eleştirerek, tahlil yolları ortaya koyarak da politikalarımızı hayata geçiriyoruz. Taşeron personellere takım verilmesi, emekliye bayramda ikramiye verilmesi üzere pek çok uygulama bizim ısrarlı tenkitlerimiz üzerine ve ‘biz bunları çözeceğiz’ dememiz üzerine geldi. EYT’lilerin problemlerinin çözülmesi, 3600 ek gösterge üzere birçok sorunu biz iktidarın gündemine aldırdık.
Kırsaldaki bayan ve gence sigorta yapacağız
Kırsalda şunu yapacağız. Kırsalda her bayan ve her genç sigortalı olacak ve sigortasını devlet ödeyecek. Bu kıymetli, bunu anlatın! Kırsal boşalıyor, kırsalın boşalması demek 84 milyonun aç kalması demek. Oradaki insanların desteklenmesi gerekiyor. Gençler çalışıyorsa, devlet her ay toplumsal güvenliklerini sistemli yatıracak. Bayan esasen erkekten daha fazla çalışıyor. Bilhassa Karadeniz’de bunu görüyorum. Onların da toplumsal güvenliği olacak. Toplumsal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Münasebetiyle kendi emeklilik haklarını kazanmış olacaklar. Bunu sağladığınız vakit kırsalda daha güçlü bir yapılanma, kırsalda daha güçlü bir üretim ve çalışıp alın teri dökenin hakkını aldığı bir sistemi inşa etmiş olacağız.”
