Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın, Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada haziran ayı enflasyonunun yüzde 4,95, ocak-haziran enflasyonunun yüzde 42,35 olarak açıklandığını, kamu vazifelileri ve emekliler için maaş-ücret artışının ise toplamda yüzde 41,69 olarak gerçekleştiğini kaydetti.
‘Gelir eşitsizliği büyüdü’
Yalçın, “Son devirlerde üretim ve tedarik zincirinde yaşanan sorunlar, dövizdeki dalgalanmalar ve global krizin yansımaları sonucu oluşan enflasyon, bir dünya sorunu haline gelmiştir. Bu durum fiyat artışlarına, kamu vazifelilerinin maaşlarında kayıp oluşmasına neden olmuştur. Enflasyon sayılarının büyüklüğü; alım gücünün küçüldüğünün ve sabit gelirlilerin ekonomik kayıplar yaşadığının göstergesidir. Son 6 aylık süreçte yaşanan beklenmedik fiyat artışları, kamu vazifelilerinin maaş/ücretinde azımsanmayacak oranda kayıp oluşmasına neden olmuştur. Bilhassa kira, emtia, güç vb mecburî harcama kalemlerindeki beklenmedik artışlar işçinin cüzdanını yakmakta; başta kamu görevlilerimiz ve sabit gelirliler yaşanan artışları derinden hissetmektedirler. Özetle enflasyon, yalnızca sayı olmaktan çıkmış, maaş ve fiyatları eritmiş, alım gücünü önemli oranda düşürmüş ve gelir dağılımındaki adaletsizliği maalesef büyütmüştür” dedi.
‘Açılan makas daraltılmalıdır’
Yalçın, öbür taraftan, global ve bölgesel krizlere karşın kayıpları telafi etmeye ve alım gücünü yükseltmeye yönelik atılan kararlı adımların enflasyonun tek haneye düşeceği inancının korunmasını sağladığına dikkat çekerek, “Nitekim, Temmuz ayı prestijiyle Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından minimum fiyata yüzde 30 orta artırım açıklaması; yaşanan fiyat artışlarının görüldüğünün ve devlet-millet iradesiyle ‘yükselen enflasyon-düşen alım gücü’ sarmalının son bulması için verilen gayretin göstergesidir. Taban fiyat artışına bağlı olarak gelir vergisi muafiyet fiyatlarındaki artış değerli olmakla birlikte, gelir vergisi matrahlarının da en az bu oranda arttırılması hem maaş/ücret artışının belirli oranda geri alınmasını engelleyecek hem de yaşanan kayıpları bir nebze telafi edecektir. Gelir vergisi matrahında düzenleme yapılmasına ek olarak, önümüzdeki 6 aylık süreçte enflasyon ve döviz kuru beklentileri/tahminleri/gerçekleri göz önünde bulundurularak birebir kayıpların yaşanmaması için yüzde 41,69 artışa ek olarak seyyanen artırım yapılmalı ve açılan makas daraltılmalıdır” tabirlerini kullandı.
‘Eşel taşınabilir uygulanmalıdır’
Memur-Sen olarak; en yeterli artırımın fiyat istikrarı olduğunu, enflasyon kaygısının fiyat istikrarı ile son bulacağını, enflasyon farkının ise geçmiş kayıpları telafi etmediği gerçeğini bir kere daha hatırlattıklarını vurgulayarak, “Başta kamu görevlilerimiz olmak üzere çalışanlarıyla büyüyen büyük ve güçlü Türkiye ile uyumlu olarak kayıpların tazmini için seyyanen artırım yapılmalı, vergi matrahları yükseltilmeli, ikinci 6 aylık periyotta enflasyonun artırım oranını aştığı durumda eşel taşınabilir uygulanmalıdır” tabirlerini kullandı.
Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın, Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada haziran ayı enflasyonunun yüzde 4,95, ocak-haziran enflasyonunun yüzde 42,35 olarak açıklandığını, kamu vazifelileri ve emekliler için maaş-ücret artışının ise toplamda yüzde 41,69 olarak gerçekleştiğini kaydetti.
‘Gelir eşitsizliği büyüdü’
Yalçın, “Son devirlerde üretim ve tedarik zincirinde yaşanan sorunlar, dövizdeki dalgalanmalar ve global krizin yansımaları sonucu oluşan enflasyon, bir dünya sorunu haline gelmiştir. Bu durum fiyat artışlarına, kamu vazifelilerinin maaşlarında kayıp oluşmasına neden olmuştur. Enflasyon sayılarının büyüklüğü; alım gücünün küçüldüğünün ve sabit gelirlilerin ekonomik kayıplar yaşadığının göstergesidir. Son 6 aylık süreçte yaşanan beklenmedik fiyat artışları, kamu vazifelilerinin maaş/ücretinde azımsanmayacak oranda kayıp oluşmasına neden olmuştur. Bilhassa kira, emtia, güç vb mecburî harcama kalemlerindeki beklenmedik artışlar işçinin cüzdanını yakmakta; başta kamu görevlilerimiz ve sabit gelirliler yaşanan artışları derinden hissetmektedirler. Özetle enflasyon, yalnızca sayı olmaktan çıkmış, maaş ve fiyatları eritmiş, alım gücünü önemli oranda düşürmüş ve gelir dağılımındaki adaletsizliği maalesef büyütmüştür” dedi.
‘Açılan makas daraltılmalıdır’
Yalçın, öbür taraftan, global ve bölgesel krizlere karşın kayıpları telafi etmeye ve alım gücünü yükseltmeye yönelik atılan kararlı adımların enflasyonun tek haneye düşeceği inancının korunmasını sağladığına dikkat çekerek, “Nitekim, Temmuz ayı prestijiyle Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından minimum fiyata yüzde 30 orta artırım açıklaması; yaşanan fiyat artışlarının görüldüğünün ve devlet-millet iradesiyle ‘yükselen enflasyon-düşen alım gücü’ sarmalının son bulması için verilen gayretin göstergesidir. Taban fiyat artışına bağlı olarak gelir vergisi muafiyet fiyatlarındaki artış değerli olmakla birlikte, gelir vergisi matrahlarının da en az bu oranda arttırılması hem maaş/ücret artışının belirli oranda geri alınmasını engelleyecek hem de yaşanan kayıpları bir nebze telafi edecektir. Gelir vergisi matrahında düzenleme yapılmasına ek olarak, önümüzdeki 6 aylık süreçte enflasyon ve döviz kuru beklentileri/tahminleri/gerçekleri göz önünde bulundurularak birebir kayıpların yaşanmaması için yüzde 41,69 artışa ek olarak seyyanen artırım yapılmalı ve açılan makas daraltılmalıdır” tabirlerini kullandı.
‘Eşel taşınabilir uygulanmalıdır’
Memur-Sen olarak; en yeterli artırımın fiyat istikrarı olduğunu, enflasyon kaygısının fiyat istikrarı ile son bulacağını, enflasyon farkının ise geçmiş kayıpları telafi etmediği gerçeğini bir kere daha hatırlattıklarını vurgulayarak, “Başta kamu görevlilerimiz olmak üzere çalışanlarıyla büyüyen büyük ve güçlü Türkiye ile uyumlu olarak kayıpların tazmini için seyyanen artırım yapılmalı, vergi matrahları yükseltilmeli, ikinci 6 aylık periyotta enflasyonun artırım oranını aştığı durumda eşel taşınabilir uygulanmalıdır” tabirlerini kullandı.
