YKS’de barajın kalkmasının olumlu sonuçlar doğuracağını ve önümüzdeki yıllarda aday müracaatlarının dana da artacağını söyleyen Prof. Dr. Özvar, araştırma vazifelileri için ek haklar tanınacağını duyurdu ve dalında değerli çalışmalar yapan doktoralı şahısların de akademide yeni tanımlanacak bir unvanla yer alacağını, akademide rekabetin kaliteyi getireceğini belirtti. Öğrenci affının meclisin kararı olduğunu yineleyen YÖK Lideri, Türkiye’nin Yabancı öğrenciler tarafından en çok tercih edilen Avrupa’da 5’inci dünyada ise 11’inci ülke olduğunu açıkladı.
BARAJ RUHSAL BARİYER
Başkan Özvar YKS’de barajın kalkmasının olumlu geri dönüşleri olduğunu belirttiği konuşmasında üniversiteye müracaatların rekor kırarak devam edeceğini lisana getirirdi. Özvar bu mevzuda kelamlarına şöyle devam etti: “YKS’ ye bu yıl 3 milyon 250 bin civarında öğrenci girecek şimdiden öğrencilerimize ve ailelerine muvaffakiyetler diliyorum. Sıkıntı bir periyot, fakat inanıyorum ki öğrencilerimiz bu imtihanı başaracaktır. Barajın kalkmasıyla ilgili yansımalar çok olumlu. Öğrencilerden ve ailelerden aldığımız izlenimlere bakınca barajın ruhsal bir bariyer olduğunu düşünüyorlardı. Biz tercih tabanını genişletmek için barajın kalkmasına karar verdik.
SORULAR BANA DA SÜRPRİZ OLACAK
Bir değişiklik de imtihan mühletini 30 dakika uzatmamız oldu. İmtihan müddeti uzadı fakat sorular zorlaşmadı. Sorular uzman bir grup tarafından hazırlanıyor. Bu husus YÖK’ün ya da ÖSYM idaresinin denetiminde ve yetkisinde değil. Bu yılki sorular bana da sürpriz olacak, soruları ben de merakla bekliyorum. Rekabetin ön plana çıkacağı bir imtihan olmasını diliyorum.
BAŞVURU BİRKAÇ YILA 4 MİLYONU GEÇEBİLİR
Türkiye’de yükseköğretime ulaşma talebi dünyayla gerçek orantılı gidiyor. Önümüzdeki yıllarda yükseköğretime çok daha fazla talep olacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki birkaç sene içinde imtihana gireceklerin sayısı 4 milyonu geçebilir. Üniversitede okuma talebi yalnızca Türkiye’ye mahsus değil özellikle tüm dünyada bu türlü bir talep artışı var. Genel sebep demografi. Bugün OECD sayılarına baktığımızda Türkiye’de üniversite mezunlarının oranları hala biraz düşük düzeyde.
KALİTE REKABETLE GELECEK
Kalite üniversite kapılarında başlar. Çok sayıda öğrencinin kendi içinde rekabetini sağlayacağız. Üniversiteye girme konusunda rekabetin en çok olduğu ülkelerden biri Türkiye. Bu rekabet ortamı kaliteyi de getirecektir. Üniversite sayımız 207’den 208’ çıktı. Çok değerli ve kaliteli üniversitelerimiz var. Bunlardan 10’a yakını dünyanın rastgele bir yerinde alabileceğiniz kaliteli eğitimi size sağlayan üniversiteler. Dünya çapında eğitim veren ODTÜ, İTÜ, YTÜ, Boğaziçi, Koç, Bilkent üzere 10 üniversitemizi sayabilirim.
AKADEMİSYENLİKTE YENİ TAKIM TANIMI
Yakın vakitte öğretim elemanı profiline yeni zenginlikler katacağız. Türkiye’de ve yurtdışında 20 bin civarında doktorasını tamamlamış AR-GE yüklü nitelikli araştırmacı var. Bu araştırmacıları üniversiteye dahil etmek istiyoruz. Dalına çalışan bu arkadaşlar kendi işlerine devam ederken tıpkı vakitte rastgele bir üniversiteyle anlaşarak lisansüstü ders verebilecek, tez yönetebilecek, üniversitedeki öğretim elemanlarıyla yayın yapabilecek, kendi yayınlarını üniversite sıfatıyla paylaşabilecekler.
ÜNİVERSİTEDE KALMAK İÇİN ÖNCELİK KRİTERLER
Türkiye’deki araştırma görevliliği durumu ve statüsü iki mevzuata dayanıyor biri 33A başkası 50D. 50D öğrenciye yüksek lisans ve doktora sonuna kadar araştırma görevliliği imkanı tanıyan bir konum. 50D’liler bize üniversitelerde takım bulma isteğiyle; ‘doktoram bitiyor doktoradan sonra ne yapacağım’ diye soruyorlar. Bugün çalışan doçentlerin bile kendi üniversitelerinde yükselme garantisi yok. Benim birinci planda söyleyeceğim şey şu; ‘üniversitede kalmak istiyorsanız hangi üniversitedeyseniz o üniversitenin atama yükselme kriterlerini karşılayacak çalışma ve yayınları gerçekleştirmek durumundasınız.’
ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİNE ÇALIŞMALARI İÇİN EK SÜRE
Doktorayı bitirdikten sonra, geçim sıkıntısına düşüp akademik çalışma yapamama telaşı duyanlardan gelen makul itirazlar var. Bu arkadaşlarımızın rastgele bir üniversiteye başvurabilmek için gerekli yayınları üretebilecekleri mühlet kadar üniversitelerinde kalabilmeleri için bir çalışma başlattığımızı duyurmak istiyorum. Burada kalıcı tahlil onların çalışmalarına bağlı. O üniversitenin atama yükseltme kriterlerini yerine getirecek yapıtları ortaya koymadıkları surece doktora öğretim üyesi doçent ya da profesör olamazlar. 50 D’ li arkadaşlarımızın durumunu güzel biliyorum. Şu anda mevzuat değişikliğini büyük ölçüde tamamladık. Cumhurbaşkanımızın dayanağını aldık.
TÜRKİYE’DE 224 BİN 48 MİLLETLERARASI ÖĞRENCİ VAR
Yaklaşık 230 bin milletlerarası öğrenciye konut sahipliği yapıyoruz. Avrupa’dan en fazla tercih edilen ülkelerde birinci sırada Birleşik Krallık geliyor. Türkiye tam sayıyla 224 bin 48 öğrenciyle Avrupa’da 5’inci dünyada ise 11’inci. Bu öğrenciler 150 ülkeyi aşkın yerden geliyor. Papua Yeni Gine’den tutun da Singapur’a Avusturalya’ya kadar öğrenciler Türkiye’yi tercih ediyor.
ÖĞRENCİ AFFI SORUSU Öğrenci affı ile ilgili af çıkarma yetkisi meclisimizin kararıdır. İlgili partiler bu hususta bir çalışma yaptıkları takdirde biz her türlü bizden istenen bilgi evrak ve veriyi paylaşabiliriz. Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi burada kıymetlidir. Bu affın kimleri kapsayacağı da mecliste yapılacak çalışma sonunda muhakkak olur. Şahsi kanaatim ise afla neyi hedeflediğimize yanıt bulmalıyız.
YÖK’ÜN KALDIRILMASI TARTIŞMASI
YÖK’ün kaldırılması siyasi bir tartışma konusu ve ben siyasi bir tartışmaya girmem. Tüm dünyada yükseköğretim kurumlarıyla ahenk içerisinde çalışan onların eşgüdümünü sağlayan, kamu kaynağı kullanan yükseköğretim kurumlarını denetleyecek ona devletin vizyonunu paylaşacak bir orta yüze muhtaçlık var.”
